"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesine dayanan tazminat davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu Şanlıurfa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 203 parsel sayılı taşınmazı 55.400 m² yüzölçümüne sahipken aldığını, ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 28.02.2012 tarihli ve 7035 yevmiye numaralı işlemi ile taşınmazın yüzölçümünün 15.004,32 m² olduğunu, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; görev, yetki, derdestlik, zamanaşımı, kesin hüküm ve husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu düzeltme işlemine karşı davacı tarafından herhangi bir itiraz ve ya dava yoluna başvurulmadığını, uygun illiyet bağı şartı oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve tespit edilen bedelin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince yapılan düzeltmelere 30 gün içinde itiraz edilmediği takdirde kesinleşeceğinin yasada bildirildiğini, iş bu davaya konu düzeltme işlemine karşı davacı tarafından itiraz edilmediğini, dava yoluna başvurulmadığını, ayrıca 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince yapılan işlemin hesaplama işi olduğunu, dolayısıyla yapılan işlem ile taşınmazın sınırlarının değişmediğini, söz konusu olayda 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi hükmünün uygulanamayacağını, kaldı ki somut olayda zarar, kusur ve illiyet bağı şartlarının gerçekleşmediğini, davacının uğradığı zararı taşınmazın önceki maliklerinden sebepsiz zenginleşme davası ile istemesi mümkünken davalı idare aleyhine dava açmasının hukuka uygun olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, bilirkişi raporundaki değerlerin fahiş olduğunu, raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, mahkemece hükmedilen tazminata faizin 28.08.2012 tarihinden itibaren başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, zira faizin ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini, vekalet ücretinin nispi değil maktu olması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama fıstık bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmazın gerçek zararın meydana geldiği tarih itibarıyla net gelir yöntemine göre değerinin belirlenmesi, değerlendirme tarihi itibarıyla faiz işletilmesi, vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru bulunarak, zamanaşımının dolmadığı da belirtilerek davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın 1976 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle 55.400 m² olarak tespit ve tescil edildiği, 29.06.2005 tarihinde davacı tarafından satın aldındığı, ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 28.02.2012 tarih ve 7035 yevmiye numaralı işlemi ile taşınmazın yüzölçümünün 15.004,32 m² olduğu, eldeki davanın 22.01.2021 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilli tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.