"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1168 ada 140 parsel sayılı taşınmazın 34, 35, 40 ve 41 numaralı bağımsız bölümlerinin kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline teklif edilen kamulaştırma bedeli çok düşük olduğu için anlaşma sağlanamadığını, belediyenin rayiç bedelleri gözardı ederek takdir ettiği m² fiyatının gerçeği yansıtmadığını, müvekkiline ait zemin kat 34, 35, 40 ve 41 numaralı bağımsız bölümlerin konumu, ticarî sahada olması ve artı değer kazandıran özellikleri dikkate alındığında değerlerinin teklif edilen bedelden daha yüksek olduğu anlaşılacağından dava tarihi itibarıyla gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.10.2013 tarihli ve 2012/323 Esas, 2013/527 Karar sayılı kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 15.05.2014 tarihli ve 2014/3516 Esas, 2014/9019 Karar sayılı bozma ilâmı ile hükme esas bilirkişi raporundaki değerlendirmede, emsal olarak alınan çok sayıda taşınmaz hakkında inceleme yapılmışsa da hangi emsalin değerlendirmeye esas alındığı ve dava konusu taşınmazla üstün ve eksik yönleri belirlenmeden, sonuçta taşınmazın yer ve konumu, genişliği, niteliği ve idarenin kıymet takdiri gibi hususlar göz önünde bulundurularak genel ifadelerle bedel tespit eden eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.03.2018 tarihli ve 2014/329 Esas, 2018/110 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin toplam 195.518,70 TL olduğunun tespitine ve davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.05.2019 tarihli ve 2018/13479 Esas, 2019/11273 Karar sayılı bozma ilâmı ile arsa niteliğindeki ... Mahallesi 1168 ada 140 parsel (34, 35, 40 ve 41 No.lu bağımsız bölüm) sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine; resmî birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmediği; ancak aynı değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu 1168 ada 140 parsel sayılı taşınmazın metrekaresine Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/756 Esas, 2017/505 Karar ve 2015/167 Esas, 2017/355 Karar sayılı dosyalarında 6.000,00 TL/m² değer biçildiği ve bu değerin Dairemizin denetiminden geçerek uygun görüldüğü gözetildiğinde 3.500,00 TL/m² değer belirleyen rapor inandırıcı bulunmadığından, bilirkişi kurulundan aynı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen değerden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece 27.04.2021 tarihli ve 2020/94 Esas, 2021/274 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin 325.567,42 TL olduğunun tespitine ve davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2021/13816 Esas, 2022/7705 Karar sayılı bozma ilâmı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine; resmî birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmediği, ancak Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 15.05.2014 tarihli bozma ilâmı öncesi Mahkemece verilen 23.10.2013 tarihli ilk kararda dava konusu 34, 35, 40 ve 41 No.lu bağımsız bölümlerde toplam 13.194,72 TL yapı bedeline hükmedildiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği hâlde, bozma ilâmı sonrası davalı lehine oluşan usulî kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek toplam 7.727,42 TL yapı bedeline hükmedilmesi, kabule göre de tespit edilen toplam kamulaştırma bedeli 329.567,42 TL olduğu hâlde, hesap hatası yapılmak suretiyle 325.567,42 TL’ye hükmedilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 25.07.2022 tarihli ve 2022/260 Esas, 2022/282 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin 335.034,72 TL olduğunun tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu ... Mahallesi 1168 ada 140 parselde kayıtlı 34, 35, 40 ve 41 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu yer meydan olduğu için sorumluluğun ... Büyükşehir Belediyesine geçtiğini ve Büyükşehir Belediyesi husumeti ile davaya devam edilmesi gerektiğini, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, emsal alınan taşınmazın uygun olmadığını ve eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, üzerindeki yapılara ise resmî birim fiyatları esas alınmak suretiyle değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu ... Mahallesi 1168 ada 140 parselde kayıtlı 34, 35, 40 ve 41 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.