Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13745 E. 2023/1942 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, belirlenen bedelin düşük olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırması yapılarak belirlenen bedelin uygun olduğu ve dava konusu taşınmazın bedelinin davalı belediyeden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 889 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın park yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bir kısmının uygulama imar planında günü birlik rekreasyon alanında kaldığını, açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerle ilgili herhangi bir el atmanın olmadığını, bir kamulaştırma işleminin de söz konusu olmadığını, dava konusu parkın yapım sorumluluğunun ilçe belediyesine ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı ... Belediyesinden tahsil edilerek davacılara ödenmesine ve davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, dava konusu taşınmaza yakın olan arsaların çok daha yüksek bedeller ile satıldığını, sundukları emsal satışlar değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın uygulama imar planında rekreasyon alanında bulunduğunu ve rekreasyon alanları için Büyükşehir Belediyesi sorumlu olduğundan davanın İzmir Büyükşehir Belediyesi yönünden husumetten reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaza uzak mesafede olduğunu, emsalin uygun olmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi suretiyle belirlenen bedelin uygun olduğu, diğer paydaşlarca açılan ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen davalar dikkate alındığında husumetin ... Belediye Başkanlığına yöneltilmesinin yerinde olduğu ve davacı tarafça sunulan emsallerin yüzölçümlerinin dava konusu taşınmaza göre çok küçük olduğundan bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu taşınmazın yüzölçümünün, davacı tarafça sunulan emsallere göre m² birim bedelinin düşük olmasına gerekçe gösterilmesinin hatalı olduğunu, bir yıl önceki değerlendirme tarihi itibarıyla değer biçilen paydaş dosyasının bağlayıcı olmayacağını, enflasyon karşısında hükmedilen bedeller ile aynı bölgeden eşdeğer bir taşınmaz alınması da mümkün olmadığından hakkaniyete aykırı karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacıların maliki olduğu arsa niteliğindeki taşınmaza davalı ... Belediye Başkanlığı tarafından Gölpark olarak bilinen park alanı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmakla, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, dava konusu taşınmazın bedelinin davalı ... Belediye Başkanlığından tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tespit edilen metrekare birim fiyatı denetimden geçen dosyalar ile uyumlu olduğu gibi (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 27.04.2022 tarihli ve 2021/10331 Esas, 2022/7711 Karar sayılı kararı); 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalarda nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi de yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Belediye Başkanlığından alınmasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.