Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13776 E. 2023/4319 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz için belirlenen bedelin, objektif değer artışı oranı, üretim masraflarının hesaplanması ve sulama kaynağının değerlendirilmesi gibi hususlar açısından davacı idare tarafından itiraz edilmesi üzerine kamulaştırma bedelinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı idarenin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 107 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğunu, dava tarihine ait resmi veriler kullanılarak değerinin tespitini, üretim masraflarına tarla kirası, genel giderler ve sermaye faizi kalemlerinin dahil edilmemesini, objektif değer artışının en az %100 oranında uygulanmasını ve enkaz bedelinin düşürülmemesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.07.2018 tarihli ve 2017/177 Esas, 2018/175 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2020 tarihli ve 2019/1406 Esas, 2020/128 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın konum ve özelliklerine göre kapama bahçe olan kısımları için %20 oranında, arazi olan kısmı için %40 oranında objektif değer artışı uygulanması kanaatine varılmakla davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun objektif değer artışı ve davacı idare lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığı yönlerinden kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar ve taşınmazın dosyaya yansıyan özelliklerine göre arazi olan kısmı için objektif değer artışı oranının %40 olarak tespit edilmesi doğru olup, taşınmazın kapama bahçe niteliğindeki olan kısımları için de %40 oranında objektif değer artışı oranı uygulanması gerekirken yazılı şekilde %20 olarak kabulü ile az bedele hükmedilmesi, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu halde bedeline hükmedilen taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmemesi, davalıya ödenmesi hüküm altına alınnmış olan 459.203,12 TL bedele İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 12.07.2018 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü ve yedinci cümlesinin kısmen Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak üçer aylık vadeli hesapta bloke edilmesine karar verilmiş olan 465.337,12 TL bedelin derhal ödenmesine karar verilmesi ve karar tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı yörede bulunan 103 ada 20 parsel sayılı taşınmaz için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/123 Esas sayılı dosyasında objektif değer artışının %10 oranında uygulandığını, bu oranın istinaf mahkemesince uygun görüldüğünü, eldeki dosyada %40 oranında objektif değer artışı uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, yine aynı bölgede bulunan 109 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/311 Esas sayılı dosyasında objektif değer artışının %10 oranında uygulandığını, bu hususun istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, birbirine komşu parseller yönünden farklı objektif değer artış oranları uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınmasının hatalı olduğunu, taşınmazın sulama kaynağı ve yeterliliği araştırılmadan sulu arazi olarak kabul edildiğini, komşu araziden yapılan sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için irtifak hakkı kurulmuş olması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının sulu arazilerde %5 olarak uygulanması gerektiğini ve müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.