"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince yapılan çalışma sonucu yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu Iğdır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazı ile ilgili Iğdır Belediyesi aleyhine Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/175 Esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açtığını, yapılan keşifte fen bilirkişi raporlarında taşınmazın gerçek alanının tapu kaydında gözüken 149 m²lik alan olmadığını, gerçek alanın 110 m² olduğu şeklinde rapor sunduklarını, Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/175 esas sayılı dosyasında yapılan ihtar üzerine Kadastro Müdürlüğünün resen hareket ederek müvekkiline ait taşınmazın alanının 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesine göre düzeltme yoluna gittiğini, bu düzeltme sonucunda mülkiyet alanının 110 m² olacak şekilde düzeltildiğini, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek müvekkilinin uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ilk olarak düzeltim işlemine karşı Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açması gerektiği halde dava açmayarak düzeltim işleminin kesinleştiğini, kesinleşen işlem nedeniyle kadastro memuru tarafından yapılan işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, yenileme işleminde taşınmazın alanına dokunulmadığını, sınırlara uyulduğu ve herhangi bir hatanın bulunmadığı belirtildiğinden, yenileme sebebiyle herhangi bir hak kaybı bulunmadığından tazminata hükmedilmesinde Kanuna uygunluk bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının açmış olduğu Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/375 Esas, 2018/267 Karar sayılı dosyası kapsamında taşınmazında alan kaybının bulunduğunun öğrenildiği, 01.02.2018 tarihinde düzeltme kararının Kadastro Müdürlüğü tarafından alındığı, 27.03.2018 tarihinde 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi kapsamında itiraz hakkını kullanmayarak iş bu davanın açıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın değerleme tarihi ile faiz başlangıcının dava tarihi olarak alınmasında ve taşınmaza arsa vasfıyla değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2.4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası
3. 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Iğdır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 149 m² yüzölçümlü 102 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 26.04.1965 tarihinde dava dışı üçüncü kişiler adına tespit gördüğü, davacının 14.08.1978 tarihinde satın alma işlemi ile taşınmaza malik olduğu, Kadastro Müdürlüğünün 01.02.2018 tarihli düzeltme kararı ile taşınmazın gerçek yüzölçümünün 110 m² olması gerektiğinin tespit edildiği ve taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi için 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi uyarınca işlem yapıldığı ve düzeltme işleminin tapuya tescil edildiği, davacının yapılan bu işlem sonrasında, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle uğradığı zararın tazminini istediği eldeki davanın 27.03.2018 tarihinde zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Somut olayda kadastro işlemleri sırasında yapılan hata sonucu tapu sicilinin hatalı tutulması ve Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi gereğince yapılan düzeltme nedeniyle yüzölçümü azaldığından 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumluluğuna ilişkin koşulların oluştuğunun kabulü ile dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.