Logo

5. Hukuk Dairesi2022/13981 E. 2023/4155 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, taşınmazın taşkın sahası içinde olup olmadığı ve bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin net geliri esas alınarak hesaplanmasında ve belirlenen bedelin davalıya ödenmesinde, taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare adına tescilinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... 2 Mahallesi 820 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin kıymet takdirinde teklif ettiği bedelin kanunun aradığı şekil şartlarını yerine getirmek amacıyla taşınmazın değerinin ve avantajlı niteliklerinin gözardı edilerek belirlendiğini, bedelin çok düşük gösterildiğini, taşınmazın taşkın sahası içinde kalmadığını, ... Mahallesinin en değerli konumlarından birine sahip olduğunu, dönümünün 90-100 bin TL arasında satıldığını, taşınmazın eşsiz bir manzaraya sahip olduğunu belirterek, kamulaştırma bedelinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 21.12.2017 tarihli ve 2017/202 Esas, 2017/526 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/1192 Esas, 2019/4824 Karar sayılı kararı ile istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak yapılan inceleme sonucunda; davanın kabulü ile arazi niteliğindeki ... 2 Mahallesi 820 ada 6 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2017 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmî verisine göre değer biçilmesi gerekirken 2016 yılı verilerine göre değer biçilmesinin yerinde olmadığı, 28.04.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince ... harçtan muaf hale geldiğinin nazara alınması gerektiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi ve yedinci cümlesinin iptal edilen bölümleri gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 26.12.1958 tarihli ve 10093 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu'nun 20.11.1958 tarihli ve 4/10992 sayılı kararı ile 4373 sayılı Taşkın Suları Kanunu (4373 sayılı Kanun) kapsamında Meriç Nehri Taşkın Sahası ilan edilen alan içerisinde kaldığını, buna göre Meriç Nehri Taşkın sahasının sınırları ve Taşkın Kanunu son derece açık olup taşkın alanı ilan edilen yerlerde 4373 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesine göre ağaç ve mütemmim cüz bedellerinin ödenmeyeceğinin belirtildiği, buna göre anılan Kanun'un 1 inci maddesine göre taşkın sahası ilan edilen alanlarda; tesisat, inşaat veya tadilat yapmanın, fidan veya ağaç dikmenin yasak olduğunu ancak yapılmasının Su İşleri Müdürü, bulunmayan yerlerde ise Nafıa Müdürünün fenni mahzur olmadığı hakkında rapor vermiş olmasına bağlı olduğunu, birinci fıkra hükmüne muhalif olarak izin alınmadan yapılan ve suyun akmasına veya su seviyesinin yükselmesine tesiri olan tesisat, inşaat veya tadilat, dikilen fidan veya ağaçların mahalli Su İşleri Müdürünün, yoksa Nafıa Müdürünün teklifi üzerine valinin kararıyla yıktırılacagını veya kaldırılacagını ve bu hususta yapılan masrafların sahiplerinden alınacağı bildirildiğinden bilirkişi raporunda belirlenen bedelin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini, taşınmazın bahçe vasfında olduğunu, %300 objektif değer artış oranı uygulanmasının yerinde olmadığını, ek rapor taleplerinin reddedildiğini ve idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... 2 Mahallesi 820 ada 6 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen ve bozma ilâmına uyularak verilen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.