Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14474 E. 2023/2920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının düzeltilmesi sonucu yüzölçümü azalan taşınmaz nedeniyle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın değerinin tespitinde kullanılacak gelir ve giderlerin belirlenmesinde 2020 yılı kesin verileri yerine tahmini verilerin kullanılması ve bilirkişi raporunun bu hususta denetlenebilir olmaması doğru değerlendirme yapılmasını engellediğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2224 parsel sayılı 2672 m² miktarlı taşınmazın yüzölçümünün, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesine istinaden yapılan idari işlem sonucu 1.035 m² azaldığını belirterek uğramış olduğu zararın tapu iptal davasının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci ve 109 uncu maddesindeki şartları taşımadığından usulden reddini, yasal süresinde ikame edilmeyen davanın zaman aşımından reddini, düzeltme işlemi ile mülkiyet aktarımına sebebiyet verilmediğini, eylemli bir değişikliğin olmadığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinde belirlenen şartların oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından dava dosyasında bulunan bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazların incelenmediğini, ilk itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın Hazineye yöneltilmesinin de usul hukuku açısından yerinde olmadığını, idari başvuru süreci tamamlanmadan İlk Derece Mahkemesi huzurundaki davanın ikame edilmesinin de usule aykırılık teşkil ettiğini, taşınmazı satın alan davacının muvakafati ile dava konusu parselin alan hesaplamalarının düzeltildiğini, alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın sınırlarında eylemli bir değişikliğin olmadığını, mülkiyet naklini içerir bir durumun bulunmadığının görüldüğünü, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat talep edilebilmesi için öncelikle bir zararın mevcut olması gerektiğini, dava konusu taşınmazın davacı tarafından satın alınırken hangi durumda ise fiili yüzölçümü olarak aynı sınırını ve durumunu muhafaza ettiğini, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu tutulabilmesi için tapu sicili müdürü ya da memurun hukuka aykırı bir eylemi ve bu eylemle sonuç arasında nedensellik bağı bulunması gerektiğini, faizin hatalı işletildiğini, beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza gelir metoduna göre değer tespit edilmesinde, değerlendirme tarihinin dava tarihi olarak alınmasında ve dava tarihinden faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2224 parsel sayılı 2672 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 1969 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında dava dışı şahıs adına belirtilen yüzölçümü ile tespit ve tescil edildiği, davacının taşınmaza 08.07.2013 tarihinde satış yoluyla malik olduğu, 2019 yılında 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre yapılan düzeltme ile yüzölçümünün 1637 metrekare olarak belirlendiği, düzeltme işleminin kesinleşerek tapuya tescil edildiği, eldeki davanın 27.10.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmazın sulu mu yoksa kuru mu olduğu tespit edildikten sonra kuru ve suluda hangi ürünlerin mutad olarak yetiştirildiği sorularak münavebeye esas alınan ürünlerin ve ağaçların değerlendirme tarihi olan 2020 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden resmî ve kesin verileri (verim, fiyat, ayrıntılı masraf) getirtilip, bilirkişi raporu denetlenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 2020 yılı kesin verileri oluşmadan tahmini veriler dosya arasına alınarak denetimi mümkün olmayacak şekilde 2020 yılı (tahmini) maliyet tablolarından, Kocaeli Hal Müdürlüğü ve serbest piyasadan edinilen bilgilere göre gelir ve gideri belirleyen rapora göre hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.