"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 35 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından kıymet takdiri ile belirlenen değer ile acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin kabul edilemeyecek kadar az ve taşınmazın gerçek değerinden çok altında olması nedeniyle taşınmazın gerçek değerininin hesaplanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ve 2018/593 Esas, 2020/75 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2018/912 Esas, 2020/60 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2018/912 Esas, 2020/60 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın keşifte yapılan gözlem ve alınan beyanlar doğrultusunda kuru tarla olarak kabulüyle buğday, fiğ ve kavun münavebesi yapılması doğru görülmekle birlikte masrafların brüt gelirin 1/3'ü kadar olması gerektiğinden ve kavun ürünü için belirtilen masrafların ekonomik tarım yapılmasına engel olmayacak seviyede olduğu nazara alınarak, Dairemizce dosya içerisinde yer alan münavebe listesine göre yeniden hesaplama yapılmış %350 objektif değer artışı uygulanarak metrekare bedeli 87,17 TL tespit edilmiş ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan m² birim fiyatından (60,45 TL/m²) yüksek olduğu görülmüş ise de davalı tarafın istinaf başvurusu bulunmadığından bu husus davacı aleyhine değerlendirilmemiş İlk Derece Mahkemesi kararının ödeme ve faize ilişkin bentleri düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin13.01.2022 tarihli ve 2018/912 Esas, 2020/60 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin davalılara ödenmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ödeme ve faize ilişkin bentleri düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmeyerek, davaya konu taşınmaza uygulanan objektif değer artış oranı %200 kabul edildiği hâlde, İlk Derece Mahkemesi kararını yalnızca davacı idarenin istinaf ettiği gözetilmeden, objektif değer artışı %350 oranında kabul edilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinden kaynaklanan aleyhe hüküm verme yasağı kuralı ihlal edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza uygulanan objektif değer artış oranı ve kapitalizasyon faizinin aynı nedenlere dayandığını, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekillerinin eski vekilinin davalılardan muvaffakat almaksızın önceki kararı temyiz etmediğini, ayrıca bedeli uhdesinde tuttuğunu, bu nedenle belirlenen objektif değer artış oranını kabul ettikleri manasına gelmediğini, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 02.06.2022 tarihli ve 2022/3246 Esas, 2022/10052 Karar sayılı bozma kararı gerekçeli, açık ve anlaşılır bir karar olmadığından istinafın gerekçesinde belirlediği metrekare bedeli farazi olup hükme esas alınmadığından hükme esas alınmış gibi %350 oranında objektif uygulandığından bahisle yapılan bozma usul ve kanuna aykırı olup Bölge Adliye Mahkemesince bu bozma kararına uyularak karar verildiğinden taleple bağlılık ilkesine, aleyhe bozma yasağına ve silahların eşitliği ilkesine açıkça aykırı olup işbu kararın bu şekilde kesinleşmesi hâlinde müvekkillerinin adil yargılanma hakkı, hukukî dinlenilme hakkı ve mülkiyet hakkı aleni bir şekilde ihlal edilmiş olacağından Bölge Adliye Mahkemesinin işbu hatalı kararının bozulmasını talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.