"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu kaydındaki ipotek bedelinin artırılmasına ilişkin asıl dava ile tapu kaydındaki ipoteğin fekkine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı-karşı davalı idare, davalı-karşı davacı ... vd. vekillerince ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl dava davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; aynı taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen ipotek bedelin artırılması davasında ipotek bedelinin 55.400,00 TL olarak belirlendiğini, mahkemece kısmen kabul kararı verilerek 25.187,00 TL'ye hükmedildiğini, bu dosyanın Yargıtay denetiminden gereçerek kesinleştiğini bu nedenle ipotek bedelinin 55.400,00 TL'ye artırılmasını talep etmiştir.
2. Dairemizin bozma ilamından sonra birleştirilen dava dosyasındaki davacıların vekili dava dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki ipoteğin bedeli mukabilinde fekkini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/405 Esas, 2013/159 Karar sayılı davasında davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını, dava dosyası incelendiği takdirde bunun açıkça görüleceğini, davacının dava konusu yapmadığı ve saklı tutmadığı kısımlardan zımnen vazgeçmiş sayılacağından, davacının açmış olduğu bu davasında talep ettiği fazlaya ilişkin isteminin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı birleştirilen davacılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin(selefinin) müvekkillerinin kardeşi ...'a ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 38279 ada 4 parsel sayılı taşınmazı taksitle sattığını, ...'ın 04.12.2009 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, davaya konu edilen arsanın ipotekle yükümlü olarak 26.12.2011 tarihinde müvekkilleri adına intikalen tescil edildiğini, 30.05.1991 tarihli borçlanma sözleşmesiyle ve tarafların iradesiyle kurulan ipotek akit tablosuyla belirlenen değere hakimin müdahalesinin talep edilemeyeceğini, davanın hukuksal yarar yokluğundan reddi gerektiğini, işbu davanın bağlı olduğu ve ana dava olarak gösterilen İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/405 Esas, 20123/159 Karar sayılı ilamının kesinleşmediğini, İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesince müvekkillere gönderilen dava dilekçesi ve mahkeme kararının müvekkillere tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin mernis kayıtlarındaki adresin dava dilekçesindeki adres olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, borcun zamanaşımına uğramaması halinde sözleşmedeki borcu hesaplanacak faizi ile birlikte mahkemece gösterilecek tevdi mahalline depo ettirilmek suretiyle tapu kaydı üzerindeki ipoteğin kaldırılarak mukabil davanın kabulüne karar verilmesi gerktiğini belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
İzmir 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2016 tarihli ve 2013/279 Esas, 2016/42 Karar sayılı kararı ile asıl davanın reddine, birleştirilen davanın tefrikine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İzmir 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2016 tarihli ve 2013/279 Esas, 2016/42 Karar sayılı karara karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/405 Esas, 20123/159 Karar sayılı Yargıtay denetiminden geçip kesinleşen, ilk davada, tespit edilen bedel esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. MahkemeceBozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Dairemiz bozma ilamı sonrası tefrik olan dosyanın tekrar birleştirilmesine karar verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı birleştirilen davada davalı idare ve davalı birleştirilen davada davacı ... vekilleri ve davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk kararla hükmedilen 25.187,00 TL'nin davalı tarafça ödenmediğini, mahkemece ipotek bedelinin hatalı belirlendiğini, taleplerinin ipotek bedelinin 55.400,00 TL'ye yükseltilmesi olduğunu, ipoteğin fekki kararının hatalı olduğunu, bloke kararının tam olarak yerine getirilmediğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı birleştirilen davada davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; ipoteğin fekki için fazla bedel bloke ettirildiğini, ipotek bedelinin 55.400,00 TL olduğuna dair bir yargı kararı bulunmadığını, ipotekle güvencelenen bedelin muaccel olmaması nedeniyle faize hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; ipotek bedelinin 55.400,00 TL olduğuna dair yargı kararı bulunmadığını, davalılara fazla bedel bloke ettirildiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapudaki ipotek bedelinin güncellenmesi ve ipoteğin fekki hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2981 sayılı İmar Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Ve 6780 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun’un 10 uncu maddesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dosya safahatındaki bozma ilamı da gözetilerek asıl davada ipotek bedelinin 55.600 TL'ye yüksetilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken 30.213,00 TL bedelin faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesi doğru olmamıştır.
4. Birleştirilen dava açısından; 55.600 TL ipotek bedelinden birleştirilen dosya davacıları payına düşen toplam bedelin 46.166,66 TL olduğu, adı geçenlerce 41.550,00 TL bloke edildiği gözetildiğinde eksik kalan 4.616,66 TL'nin bloke edilmesi halinde birleştirilen davanın kabulüne, şayet bedel bloke edilmez ise açılan karşı davanın reddine karar karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4. ... tarafından ipoteğin fekki davası açılmadığından birleştirilen davanın kabulü halinde bu kişinin payı açısından tapu kaydındaki ipoteğinin devam edeceği gözetilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Tarafların sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Tarafların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkemenin kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,
13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.