"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2100 Esas, 2022/1547 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/230 Esas, 2021/332 Karar
Taraflar arasındaki tapuda kayıtlı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi gereğince yapılan çalışma sonucu yüzölçümünün düzeltilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacılar ..., ..., ... ve ... haricindeki davacılar yönünden hüküm altına alınan bedellerin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, adı geçenler haricindeki davacılar yönünden davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı Hazine vekilinin davacılar ..., ..., ... ve ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin, kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Hazine vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı Hazine vekili Avukat ... gelmiş, davacılar vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... köyü 242 parsel sayılı taşınmazda satın almaya dayalı olarak mülkiyet sahibi olduklarını, 242 parsel sayılı taşınmazın toplam alanının toplulaştırma öncesi farklı iken toplulaştırma sonrası bu alanın 31.03.2014 tarihinde 1342 sayılı yevmiye numarası ile tapu kayıtlarının ve paftalarının sayısallaştırılması sonucu 1.514,82 m²'ye düşürüldüğünü, oysaki müvekkillerinin bu parselde satın aldıkları tarihte tapuda görünen hisseleri oranında satıcıya bedel ödediklerini, tapu kayıtlarına güvenerek bu alanların mülkiyetlerini üzerlerine geçirdiklerini, tapu işlemlerinin kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğunu, bir bütün oluşturan kadastro ve tapulama faaliyetlerinden birinde yapılan hatalardan Devletin kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, belirterek belirlenecek tazminat bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının öncelikle zamanaşımı yönünden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... aleyhine açılan tazminat davasının kabulü ile bedelin yasal faizi ile birlikte davalı ... Hazinesinden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın yüzölçüm değişikliğini satışla birlikte öğrendiğini, bu sebeple öğrenmeden itibaren iki yıllık zamanaşımının geçtiğini, mevzuata uygun olarak düzeltme yapıldığını, zeminde herhangi bir farklılık bulunmadığını, yüzölçüm değişikliğindeki farkın çok fazla olduğunu, davacıların bunu bilmediklerini iddia edemeyeceklerini, iyi niyetli olmadıklarını, değiştikten sonraki taşınmazın yüzölçümü dikkate alındığında fiili olarak davacıların nereyi kullandıklarının tespit edilmesi gerektiğini, davacıların tazminat isteme haklarının olmadığını, alınan bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, Mahkemece hükmolunan harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif sonucu arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi neticesinde azalan kısmın bedelinin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kabul kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu sonucuna varılmakla davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.
3. 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Diyarbakır ili, ... ilçesi ... köyü, 242 parsel sayılı taşınmazın 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında 830.000.00 m² yüzölçümü ile dava dışı kişiler adına tespit edildiği, dava konusu taşınmazda 24.11.1982 tarihli ve 4806 yevmiye numaralı, 25.04.1985 tarihli ve 978 yevmiye numaralı, 24.08.1999 tarihli ve 3307 yevmiye numaralı, 02.06.2003 tarihli ve 2353 yevmiye numaralı, 27.03.2012 tarihli ve 1243 yevmiye numaralı, 29.05.2013 tarihli ve 2010 yevmiye numaralı resmî senetlerle davacıların hisse alımı yaptığı ve tüm satış senetlerinde taşınmazın yüzölçümünün 830.000.00 m² olarak yazılı olduğu, Kadastro Müdürlüğünün "Teknik Hatalar Düzeltme Formu" ile davaya konu taşınmazın alanının tapuda kayıtlı olan 830.000,00 m² değil, paftasında ve zemine uygun sayısal değerlerinden elde edilen 2.863,13 m² olduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun m. 41 inci maddesi uyarınca düzeltme formu düzenlendiği,söz konusu düzeltme formunun da tapu kütük kaydına 31.03.2014 tarihli ve 1324 yevmiye sayılı işlem ile işlenerek taşınmazın yüzölçümünün tapuda 830.000,00 m²den 2.863,13 m²ye düşürülerek bu şekilde tescil edildiği, davacıların eksilen yüzölçümü sebebi ile oluşan zarar sebebi ile 27.12.2016 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
3. Dosyaya sunulan fen bilirkişi raporunda; dava konusu 242 parselin pafta alanı ile planimetrik alanın uyumlu olduğu, sınırlarında herhangi bir değişikliğin olmadığı, taşınmazın kadastro tespiti esnasındaki tespite esas krokisinde belirlenen sınırı ile halihazırdaki sınırının aynı olduğu, sınırların zeminde sabit olduğunu, ancak kadastro tespitinde tapu kütüğüne fazla miktarlı olarak 830.000,00 m² olarak tespit edildiği belirtilmiştir.
4. Bir kısım paydaşların yüzölçüm düzeltme işlemine karşı komşu parsel olan 241 parsel malikleri aleyhine açtığı davada Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/108 Esas, 2012/1404 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
5. Yapılan incelemede; davacıların, dava konusu taşınmazın yüzölçümü tapu kayıtlarında 830.000,00 m² olarak tescilli iken taşınmazdan hisse satın aldıkları, sonrasında bu hatalı işlemin düzeltilmesi ile davacıların tapulu parselinin yüzölçümünün, parseli satın aldığı tarihe göre azaldığı anlaşıldığından, arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve taşınmazın eksilen yüzölçümünün bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Hazine Vekilinin Davacılar ... vd. Dışındaki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden
Davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B. Davalı Hazine Vekili, Davacı ..., , ... ve ...'a İlişkin Temyizi Yönünden,
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.