Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15477 E. 2023/3413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, taşınmazların bedellerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, sit alanı şerhinin kamulaştırma bedeline etkisini göz ardı etmesi ve kamulaştırma bedelinin tamamının derhal ödenmesi gerektiği ilkesine aykırı karar vermesi gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4743 ada 52 ve 53 parsel sayılı taşınmazların ve üzerlerindeki yapıların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazıların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin kıymet takdir komisyonunca yapılan kıymet takdirlerinin taşınmazların gerçek değerinden aşırı derece düşük olduğunu ileri sürerek taşınmazların gerçek değeri dikkate alınarak hesaplama yapılmasını ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca her yıl yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğ'e göre yapıların 5 D yapı sınıfı kabul edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazların m² birim bedelinin rayiç bedelin oldukça üstünde olduğunu, taşınmazların bedelinin bu yüzden fahiş olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda gerek arsa gerekse üstündeki yapılar için kök raporun hatalı olduğunu, bitişik parsellere farklı m² bedelleri takdirinin ve sit alanı şerhi nedeniyle düşük değer tespitinin uygun olmadığını, davaya konu taşınmazların üzerinde tarihi eser şerhi bulunduğundan 5D grubunda yer aldıklarının kabulüyle hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırması yapmak suretiyle değer biçilmesinde, emsal satış ile dava konusu taşınmazların kıyaslamasının hukuki olup belirlenen bedelin hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesinde, tapu kaydındaki sit alanı şerhinin taşınmazlarda belirli oranda değer kaybına sebep olacağı yönündeki kanaatin yerinde olmasına ve davalı tarafça yapıların tarihi eser olduğu savunulmuş ise de, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü cevabında, taşınmazlarda yer alan sadece Sur-Burç ve Kale kalıntılarının korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu bildirildiği, bilirkişi kurulu tarafından davalının bu itirazının değerlendirildiği, raporun denetime açık gerekçeli ve yeterli olduğu, yapıların yaklaşık maliyet cetvelinde 5D grubunda değerlendirilebilmesi için tarihi eser niteliğinde olup restore edilerek veya yıkılarak aslına uygun olarak yapılan yapılar statüsünde olması gerektiği, söz konusu yapıların bu nitelikleri taşımadığından IIIA statüsünde değerlendirme yapılmasında bir hata olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin isitnaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkmelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4743 ada 52 ve 53 parsel sayılı taşınmazların zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla uygundur. Taşınmazlar bitişik konumlu olsalar da 4743 ada 53 parsel sayılı taşınmazın iki arterin kesişiminde bulunduğundan daha değerli kabul edilmesi yerindedir.

3. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca her yıl yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğ'e(Tebliğ) göre yapıların IIIA yapı sınıfı kabulü ile resmî birim fiyatları esas alınarak değer biçilmesi de yerindedir. Zira; Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü cevabında, taşınmazlarda yer alan sadece Sur-Burç ve Kale kalıntılarının korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğunun bildirildiği, Tebliğ'de yer alan tanıma göre yapıların 5D yapı sınıfına uygun olmadığı anlaşılmıştır.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Dava konusu taşınmazlara tapu kaydında sit alanı şerhi mevcut ise de taşınmazların sit alanında kalmasının kamulaştırma bedeline etkisi olamayacağı gözetilmeden aksi kanaatle değer biçildiğinin belirtilmesi isabetsiz olmuştur.

7. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin tamamının derhâl ödenmesine ve bedele derhal ödeme tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davacı idare ve davalıdan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.