"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/209 Esas, 2020/28 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu , Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının geçici olarak site yönetimindeyken, müvekkili site yönetimi aleyhine Tuzla İcra Müdürlüğünde 2012/21735 Esas sayı ile ilamsız takip başlattığını, davalının o sırada geçici yönetimde bulunması sebebiyle takibe itiraz etmeyerek kesinleştirdiğini, icra takibine konu borç 125.404,21 TL tutarında cari hesap alacağı olarak nitelendirilmiş ise de ekte sunulu denetim raporuyla sabit olduğu üzere AYEDAŞ - İSKİ ve İGDAŞ için güvence bedelleri alındığını, bu rakamlarının birbirinin tıpatıp aynı olduğunu, her iki dönemde de ... Yapı'dan 24.526,00 TL alındığını, ... Hizmetten alınan paralar olmasına rağmen hiçbir firmaya ödeme yapılmadığını, ortak doğalgaz gideri olarak 24.009,90 TL ödeme yapıldığı gösterilmiş ise de, ortak alanda böyle bir gider hiç oluşmadığını, site adına çalışmayan ... Hizmet'in bünyesinde bulunan ... ...'nun maaşının site yönetimi adına ödendiğinin görüldüğünü, sunulu hesap tablosunda para transferlerinin sanki ödemeymiş gibi gösterildiğini, site adına iş görülmesi için anlaşılan hiçbir firmaya ödeme yapılmadığını, siteyi 238.914,40 TL borca soktuklarını, davalı site yönetimi görevini ifa ederken aidatları toplayamadığını ileri sürmüş ise de bu konuda gerekli çabayı göstermediğini, işletme projesini tebliğ etmediğini, rakam hatalarından dolayı kat maliklerinden farklı aidat talep ettiğini, kış aylarında ısıtma sistemini devreye sokamadığını, iskan alınması için herhangi bir girişimde bulunmadığından bahisle müvekkili aleyhine başlatılan takipte borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak cari hesap ekstresi incelendiğinde, hesap hareketlerinin sadece borçlu siteyle ilişkili olduğunu, dosya içeriğindeki tüm kayıtların açıkça davacının müvekkili firmaya borçlu olduğunu gösterdiğini, davacının davaya konu takipte borçlu olmadığının tespitine ilişkin talebinin kabulünün mümkün olmadığından bahisle yerinde olmayan davanın reddi ile davacının %40 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, Mahkemece davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davalının alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de ... Yaka Tuzla 3 Evlerinin yönetime dair yapılan harcamalar, aidat, ortak gider, çalışan ödemesi gibi meblağlar yönünden menfi tespit davası açıldığı anlaşılmakla, mahkemece öncelikle tarafların yönetici olduğu ve alacağın iddia edildiği dönemlere ilişkin yönetim karar ve defterleri, ödeme belgeleri, muhasebe kayıtları alınan karar örnekleri celp edilerek mahallinde uygulama yapılarak uzman bilirkişiden belgeli, belgesiz harcamaların saptanıp mali kayıtlar ve yapılan işler birlikte değerlendirilerek varsa tarafların yükümlülükleri ve sorumlu oldukları miktarlar tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.02.2020 tarihli ve 2022/4181 Esas, 2022/11975 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; defterlerin sunulamamasının kendi kusurlarından kaynaklanmadığını kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Davacı, davalı geçici site yönetimi aleyhine açtığı istirdat davasında fazladan ödediği bedelin tespiti ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
3. Dosya kapsamı ile mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının ödemekle yükümlü olduğu bedelin bulunmadığının tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalıya aşağıda yazılı kalan harcın istek halinde iadesine,
04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.