"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 170 ada 250 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, 2942 sayılı Kanun'un 27 nci maddesine göre yapılan değerlendirmenin eksik ve hatalı olduğunu, taşınmaz sular altında kalıp acele el koyma davasından yaklaşık 3 yıl sonra bedel tespit davasının açıldığını, bu nedenle delillerin yok olduğunu, acele kamulaştıma davasında taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir bedel belirlendiğini belirterek taşınmaz başında yapılacak keşif ile hakkaniyete uygun olarak %3-4 kapitalizasyon faiz ve %100 objektif değer artış oranı ile dava tarihi esas alınarak bedelinin tespit edilmesini talep etmektedir.
III. MAHKEME KARARI
Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.01.2014 tarihli ve 2012/218 Esas, 2014/20 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.01.2014 tarihli ve 2012/218 Esas, 2014/20 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 21.04.2015 tarihli ve 2014/21202Esas, 2015/6480Karar sayılı kararıyla Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden dosyaya getirtilen verileri dikkate alındığında dekar başına ortalama verim miktarı bağ (üzüm) için 1175 kg olduğu halde bilirkişi raporunda bu veriye uyulmadan ve verilerden ayrılmayı gerektiren nedenler varsa bunlar açıklanmadan değerlendirme yapılmış olması ve ayrıca bağ (üzümün) dekar başına ortalama üretim gideri (gider kalemleri ayrı ayrı gösterilmek suretiyle) dosyaya getirtilerek bu yönden de rapordaki verilerin uygunluğunun denetlenmemiş olması, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak uygulandığı halde, bilirkişi kurulunca sulu kabul edilen dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faiz oranının %6 alınması suretiyle düşük m² değer belirlenmesi, mahkemece enkazın akıbetinin araştırılması, kim tarafından alındığının saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda hiçbir inceleme yapılmadan enkaz bedelini düşen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, 2942 sayılı Kanunu'nun 27 nci maddesi uyarınca tespit edilen ve davalıya ödenen bedel düşüldükten sonra davalı adına bankaya yatırılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiği gözetilerek bu fark bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken 30.04.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması ve faizin karar tarihine kadar olduğunun belirtilmemesi, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarının niteliği gereği kendisini vekille temsil ettiren taraflar lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı idare yararına da vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli 2019/82 Esas, 2021/360 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedel farkına uygulanacak olan faizin başlangıç tarihi 08.03.2013 olmasına rağmen kararda hatalı olarak faizin 30.03.2014 tarihinden itibaren işletilmesine hükmedildiğini, bozma öncesi kararda hak sahibine ödenmesine karar verilen 547,70 TL'ye 08.03.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 30.01.2014 tarihine kadar faiz işletilmemesinin hatalı olduğunu, kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için ön görülen en yüksek faiz oranı uygulandığını, bu hususlar göz ardı edilerek yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş olmasının davacıların gerçekte meydana gelen zararının karşılanmamasına neden olduğunu, üretim giderinin brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağının gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmektedir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. İlk kararda tespit edilen bedelden acele kamulaştırma bedelinin mahsubu sonrası oluşan fark bedele faiz uygulanmaması doğru değildir.
4. Bozma sonrası tespit edilen bedelden, bozma öncesi tespit edilen bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedele işletilecek yasal faizin başlangıç tarihinin hatalı gösterilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı vekilinin emyiz itirazının kısmen kabulü ile Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin (d) bendinde yer alan "30.03.2014" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "08.03.2012" ibaresinin yazılması, ayrı bir bent ekleyerek '' ilk kararla tespit edilen bedelden acele kamulaştırma bedelinin mahsubu sonrası fark bedel olan 547,7 TL'ye 08.03.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 30.01.2014 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.