"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/143 Esas, 2022/699 Karar
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki önceki yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin alacak davasında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davac vekili dava dilekçesinde özetle; TES-İŞ Sitesinin 01.07.2011-30.06.2012 dönemindeki masraf döküm tablosunda "önceki dönem borç ödemeleri" kaleminde yer alan 7.381,00 TL'nin kime veya kimlere, ne sebeple ödendiğinin belgelendirilemediğini, söz konusu borcun genel kurulda borç olarak beyan edilmediğini ve genel kurul tutanaklarına da borç olarak geçirilemediğini, diğer taraftan 01.07.2012- 30.06.2013 dönemine ait masraf döküm tablosuna göre "önceki dönem borç kalemi" olarak belirlenen 16.069,31 TL tutarındaki ödemenin genel kurulda beyan edilmediğini ve tutanaklara geçirilmediğini, bu dönemdeki site harcamalarının 185.189,28 TL olarak görüldüğünü, ancak masraflar toplamının gerçekte 4.826,00 TL daha düşük olduğunu, bu farkın neden kaynaklandığının ve nereye harcandığının belli olmadığını, davalıların 2011-2012, 2012-2013 dönemleri içerisinde müvekkilini toplam 28.276,31 TL zarara uğrattıklarını beyan ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile bu miktarın zararın oluştuğu tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 03.07.2014 tarihli ve 2013/528 Esas, 2014/327 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 03.07.2014 tarihli ve 2013/528 Esas, 2014/327 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesi 24.01.2019 tarihli ve 2019/210 Esas, 2019/464 Karar sayılı kararı ile bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli tespitler içermediğini, davalıların görev yaptığı sürece yönetim gideri olarak yaptıkları ve fiziken gerçekleşen işlere yönelik belgeli ve belgesiz harcamaların, öte yandan belgesiz olmakla birlikte mutad olan harcamaların hesaplanarak, taraflarca ibraz edilen ve imza inkarında bulunulmayan belgelerin de miktarlarının tespit edilerek, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin gelir-giderler ile yapılan işler ve bu işlere yönelik harcamalar ve tüm mali kayıtlar birlikte incelenip yapılacak keşif üzerine yerinde değerlendirilmek suretiyle, varsa davalıların yükümlülükleri, sorumlu oldukları ya da uhdelerinde görülen meblağın, tarafların tüm belge, makbuz, ödeme talimatları, banka kayıtları, tanık ve sair delillerinin toplanarak aralarında uzman mali müşavir bilirkişinin de olduğu bilirkişi kurulundan denetlemeye elverişli rapor aldırılarak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yeni bilirkişi heyeti oluşturulup rapor alınması gerekirken ek rapor alınmasının hatalı olduğunu, hükme esas bilirkişi raporunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, açıkça yasaya ve hukuk aykırı olarak düzenlenmiş olduğunu, bilirkişinin tarafsız olması gerektiğini, raporda belirtilen toplama hatasının söz konusu olmadığını, olsa dahi Genel Kurul'da görüşülüp aklanıldıktan sonra hatanın düzeltilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, önceki yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 634 sayılı Kanun'un 33 üncü, 34 üncü, 35 inci ve 38 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.