Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16223 E. 2023/6225 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyulmasına rağmen, taşınmazın değer tespitinde fahiş farklar bulunması, emsal taşınmazlara ilişkin verilerin eksik değerlendirilmesi ve fazla bloke edilen bedelin iadesine karar verilmemesi gibi hususlar gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 446 (eski 80 parsel) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdirinde belirlenen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek bedelinin belirlenip 4 ay içerisinde sonuçlandırılmadığından dava tarihinden faize hükmedilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.09.2015 tarihli ve 2014/382 Esas, 2015/845 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.09.2015 tarihli ve 2014/382 Esas, 2015/845 Karar sayılı karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu Hatay ili, Antakya ilçesi, Madenboyu Mahallesi 80 parsel sayılı taşınmazın değerinin tespitinde emsal taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanun'un 15 ve 16 ncı maddeleri uyarınca oluşmuş imar parseli, dava konusu taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın mukayese sonucu bulunan m² değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılarak, kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği gibi emsal alınan Güzelburç Mahallesi 6268 parsel sayılı taşınmazın 08.02.2011 tarihli satışı emsal alınmış ise de satış akit tablosuna göre taşınmazın 53/225 hissesi Deniz Meşrubatçılık Gıda Pazarlama Dağıtım ve Turizm ve Ticaret Limited Şirketine satılmış olup, satışın pay satışı ve ticari amaçlı olması sebebiyle özel amaçlı bu satışın emsal olarak değerlendirilmesi doğru olmadığından raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ve 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanunu'nun 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, emsalin dava konusu taşınmaz için uygun emsal olmadığını, tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğini ve ilk karar sonrası bedel düştüğünden fazla bloke edilen bedelin iade edilmesi ve davacı idare lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı temyiz dilekçesinde özetle; dosyada 6 tane bilirkişi raporu, bir tane de ekspertiz raporu mevcut olduğunu ve bu raporlar arasında çelişki olduğunu, dosyada yapılan bilirkişi incelemeleri üzerine düzenlenen: 27.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın m² değerinin 200,70 TL/m², 29.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın m² değerinin 199,60 TL/m², 27.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın m² değerinin 195,25 TL/m² olduğunu tespit edildiğini, davacının talebi üzerine SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı, İnşaat Mühendisi Emre Taşçı’nın dava konusu taşınmazın ifrazı neticesinde oluşan 445 parsel sayılı taşınmazın değerini tespit etmiş ve bu konuda bir Gayrimenkul Değerleme raporu hazırlandığı bu raporda dava konusu taşınmazın 01.04.2014 tarihi itibari ile düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra arsa m² birim değerinin 190,00TL/m² olduğunu, Antakya Ticaret Odasından gelen yazı cevabına göre de dava tarihi olan 01.04.2014 tarihi itibari ile dava konusu taşınmazın m2 değerinin 290,00 - 300,00 TL civarında olabileceğinin belirtildiğini, mevcut bu delillerin hiç değerlendirilmediğini, bölgede dava konusu taşınmazdan çok daha az değerli olan 163 parsel sayılı taşınmaza, dava konusu taşınmaza takdir ettiği değerden, çok daha yüksek bedel belirlendiğini, bozma öncesi Güzelburç 6268 parsel sayılı taşınmaz emsal dava konusu taşınmaza çok daha yakın mesafede olup, özellikleri göz önüne alındığında emsal olmaya çok daha müsait olduğunu Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.09.2015 tarihli kararı bozulduktan sonra Hatay 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.03.2017 tarihli ve 2016/380 Esas, 2017/76 Karar Sayılı kararında aynı emsali kullanarak düzenlenen bilirkişi raporunu karara esas olarak almış ve bu kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 13.02.2019 tarihli ve 2017/30927 Esas, 2019/2076 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğini, bu hususların gözetilerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Hatay ili, Antakya ilçesi, Madenboyu Mahallesi 446 (eski 80 parsel) sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, üzerindeki yapılara resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; bozma öncesinde davaya konu taşınmazın m² değeri 200,70 TL, bozma sonrasında ise 99,65 TL olarak belirlenmiş olup m² değerleri arasında fahiş fark bulunması nedeniyle alınan rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.

6. Yapılan incelemede de; dava konusu taşınmazla aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin dosyalardaki davalı vekili tarafından sunulan takdiri delil niteliğindeki raporlar tartışılmadan karar verildiği ve dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/622 Esas, 2015/851Karar sayılı dosyasında 384 parsel sayılı taşınmaza 17.07.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 201,22 TL/m²; 2014/623 Esas, 2015/850 Karar sayılı dosyasında 385 parsel sayılı taşınmaza 17.07.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla 172,48 TL/m² değer biçildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde; bilirkişi kurulundan güçlü delil niteliğindeki bu bedellerden ayrılma nedenleri konusunda rapor alınmaması yerinde değildir.

7. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

8. Kabule göre de; davacı idare tarafından fazla bloke edilen bedelin davalılar tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş nemaları ile davalıdan alınarak davacıya iadesine, çekilmemişse işlemiş nemalarıyla davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, iade edilmesine ilişkin hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.

9. Tespit edilen kamulaştırma bedeli ilk kararla birlikte davalı tarafa derhal ödenmesine karar verildiğinden bu bedele ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.