"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 484 parsel sayılı taşınmazda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uygulaması yapılmaksızın idare tarafından kamu gücü kullanılmak suretiyle davacıya terk işlemi yaptırılarak ... Belediyesi adına tescilinin gerçekleştirildiğini ileri sürerek belirlenecek bedelin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, davacı ile diğer davalı arasındaki var olan bir uyuşmazlığa ilişkin olduğunu, bu kapsamda husumet itirazlarının bulunduğunu, dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atılmadığını, davacı taraf hissesi üzerine tedbir şerhi konulması gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili somut dosya kapsamında sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların ... Mahallesinde bulunmadığını, ... Mahallesinde olduğunu, davaya konu taşınmazlara kamulaştırmasız el atılmadığını, davacı adına vekil sıfatına sahip Adil Ay tarafından imzalı olarak müvekkili idareye verilmiş bulunan 03.11.2014 tarihli dilekçesindeki talebine uygun olarak 3194 sayılı Kanun'un o tarihte mer'i olan 15 inci ve 16 ncı madde hükümleri çerçevesinde, eski 484 parselin yola ve parka rastlayan kısımlarının bedelsiz terkin işleminin yapıldığını, 10.11.2014 tarihli Tescil bildiriminde (A) ile gösterilen ve yol olarak terk edilen 3.767,52 m² kısım üzerinde TEK lehine irtifak hakkı bulunduğundan 2008 parsel olarak belediyeleri adına “yol” vasfı ile tescil edildiğini, taşınmazın tapu kaydının Şerh/Beyan hanesinde "Bu taşınmaz maliki tarafından bedelsiz olarak kamuya terk edilmiş olup satışa konu olamaz" açıklamasının yer aldığını, (B) ile gösterilen ve yol olarak terk edilen 3.39 m²lik kısım üzerinde herhangi bir irtifak hakkı bulunmadığından “yol” olarak sicilinden terkin edildiğini, (C) ile gösterilen ve park olarak terk edilen 18.581,00 m² kısım üzerinde de TEK lehine irtifak hakkı bulunduğundan 2009 parsel olarak belediye adına “park” vasfı ile tescil edildiğini, taşınmazın tapu kaydının Şerh/Beyan hanesinde “Bu taşınmaz maliki tarafından bedelsiz olarak kamuya terk edilmiş olup satışa konu olamaz" açıklamasının yer aldığını, 04.11.2014 tarihli ve 749 karar No.lu Belediye Encümen kararında, eski 484 parselin yol ve park olarak terk edilen yerlerden sonra kalan 45.148,09 m²lik kısmının tapu kütüğündeki malikleri adına tapuya tespit ve tesciline karar verildiğini, 45.148,00 m²lik kısmın 2010 parsel olarak ... adına tescil edildiğini, 2010 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından ... Bankası satıldığını, 2010 sayılı parselin malik ... Bankasının talebiyle 2010 parselin 2028 ve 2029 olarak olarak 2 parsele ifraz edildiğini, tahmini olarak 2015 yılından beri davacının eski 2010 parselin ve akabinde de 2028 ile 2029 parselin maliki olmadığını, bu nedenle davacının dava ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bedelsiz terk işleminin davalının rızasına dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda yapılan terk işleminin şartlı bağış niteliğinde olduğunu, yapılan terkin ve tescillerin bu nedenle yolsuz olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı tarafından hukuken ve fiilen el atıldığından kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminattan sorumluluğunun bulunduğunu, kamuya terk işlemi kamu gücü kullanılarak yaptırıldığı için rızanın olmadığının kabul edilmesi gerektiğini, 3194 sayılı Kanun'un 15 inci ve 16 ncı maddeleri kapsamında yapılan terk işleminin 18 inci ve 35 inci maddeleri kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle tazminat haklarının mevcut olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi uyarınca "imar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerde, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakati bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez" hükmü uyarınca davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmeyerek davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu’nun 6 ncı maddesi.
3. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, ... ilçesi, ... Mahallesi 4 pafta 484 sayılı parsel sayılı taşınmaz 1/1000 ölçekli 19.03.2013 tarihli ... - ... Sanayi Bölgesi Uygulama İmar Planında sanayi alanı ve dere koruma bandı alanında kaldığından bahisle 67.500,00 m² yüz ölçümlü parselin yol ve park alanı olarak terki için Belediye Başkanlık makamı tarafından ekli talep belgesi ile Belediye Encümenine 3194 sayılı Kanun'un 15, 16 ve 17 nci maddelerine göre işlem yapılması ve karar alınması talebi üzerine 04.11.2014 tarihli ve 749 Karar sayılı karar ile 4 pafta 484 parsel sayılı 67.500,00 m² yüzölçümlü taşınmazın yol ve parka terk işlemi sonucunda, A harfi ile gösterilen 3.767,52 m²lik kısmının yol vasfı ile Belediye lehine bedelsiz terkinine, B harfi ile gösterilen 3.39 m²lik kısmın yol vasfı ile Belediye lehine bedelsiz terkinine, C harfi ile gösterilen 18.581,00 m²lik kısmının park vasfı ile Bedeliye lehine bedelsiz terkinine, kalan 45.148,09 m²lik kısmının 3194 sayılı Kanun'un 15, 16 ve 17 nci maddelerine göre tapu kayıt malikleri adına tespit ve tesciline karar verildiği, 14.11.2014 tarihinde tescil bildirimi ile işlemlerinin yapıldığı, 10.11.2014 tarihli ve 16575 yevmiye No.lu tescil istem belgesinin malikin talebi ile hazırlandığı, davacı vekilinin yukarıda bahsedilen encümen kararı kapsamında 484 parsel sayılı taşınmazın tescil bildiriminde B harfi ile gösterilen 3.39 m²sinin, A harfi ile gösterilen 3.767,52 m²sinin bedelsiz olarak yola terk edilmesine, C harfi ile gösterilen 18.581,00 m²lik kısmının park olarak bedelsiz olarak Belediye adına tescil edilmesini talep ettiği, kendisine bırakılan ve tescil bildiriminden sonra 2010 parsel numarasını alan 45.148,09 m²lik parseli ise 12.11.2014 tarihli ve 16871 yevmiye No.lu resmî satış akdi ile ... Bankası A.Ş.'ye satışını yaptığı, davacı ile dava dışı İş Bankası A.Ş. arasında 23.10.2014 tarihinde protokol yapıldığı, protokol kapsamında 484 parsel sayılı taşınmazın tamamının 29.100,000 EURO bedel karşılığında satışını vaadettiği, ancak yine aynı protokolün 2.2 ve 2.3 maddesinde belirtilen şartların satıcı tarafından öncelikle tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesinin kararlaştırıldığı, buna göre 19.03.2013 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulamalı imar planında düzenleme ortaklık payı terklerinin 3194 sayılı Kanun'un 15 inci ve 16 ncı maddeleri uyarınca yaptırılarak ... Belediye Encümeninden ifraz, tevhit işleminin onayına ilişkin karar alınması, tescil işlemlerinin tamamlatılması, bu şartlar satıcı davacı tarafından yerine getirildikten sonra satışın yapılarak bedelin ödenebileceğinin ön şart koşulduğu anlaşılmaktadır.
3. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca "imar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerde, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez" hükmü uyarınca davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.