Logo

5. Hukuk Dairesi2022/1868 E. 2022/15684 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, taşınmazın bir kısmının imar düzenlemesi sırasında maliklerin muvafakati ile yol olarak terkin edilmesinin, bedel talebini engellediği iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 07.09.2021 tarihli ve 2017/22268 başvuru numaralı kararı uyarınca, imar düzenlemesi sırasında maliklerin muvafakati ile yol olarak terkin edilen kısım için bedel talep edilemeyeceği ve davacıların bu işlemden elde ettiği menfaatin de gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idareler vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Asıl ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın dahili davalı ... yönünden kısmen kabulüne ve MSB yönünden husumetten reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idareler vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince hükmün tescil ve vekalet ücretine ilişkin bentleri düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ... İli, ...İlçesi, ... Mahallesi 139 parsel sayılı 173.625m² yüzölçümlü taşınmazın 29.01.1951 tarihinde yapılan tapulama ile davacılar murisleri adına tescil edildiği, 1955 yılında yapılan özel parselasyon ile oluşan küçük parsellere ulaşımın sağlanabilmesi için 37.025m² ‘lik kısmın yol olarak terkin edildiği, kalan bölümün toplam 385 adet parsele ifraz edilerek malikleri adına tescil edildiği, 17.10.1955 tarihinde trampa suretiyle tamamının devredildiği, 1967 ve 1968 yıllarında yapılan satışlar suretiyle 3. Şahıslar adına tescil edildiği, 1973 yılında İçişleri Bakanlığınca alınan kamulaştırma kararı uyarınca 37.025 m²’lik alan dışında kalan kısımların istimlaken 17.04.1975 tarihinde Hazine adına tescil edildiği anlaşılmıştır.

Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre;

Davalı MSB vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

Dahili davalı ... vekilinin temyizine gelince;

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35.maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikinin muvafakati ile yol, yeşil alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve karşılığının da istenemeyeceğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi; Anayasa Mahkemesinin 07.09.2021 tarihli ve 2017/22268 başvuru nolu kararı da dikkate alındığında davacıların kendi isteği ile yapılan işlemden elde ettiği menfaat de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden,

Dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2020/1036 Esas, 2021/2079 Karar sayılı ilamının açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.