Logo

5. Hukuk Dairesi2022/3345 E. 2023/2267 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş kamulaştırmasız el atma davası sonrasında idare tarafından açılan yargılamanın iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi sebeplerinin 6100 sayılı HMK'nın 375. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı ve somut olayda bu sebeplerin bulunmadığı, ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 376. maddesindeki şartların da ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin yargılamanın iadesi talebini reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davalı gerçek kişiler ile ... arasında görülüp kesinleşen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş, dava dışı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce yargılamanın iadesi talebi ile yeniden açılan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare ve davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı ... yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın taşkın koruma kanal işi nedeniyle 1979 yılında kamulaştırıldığını, takdir edilen bedelin 13.04.1979 tarihinde bankaya bloke edildiğini, taşınmaz zeminde fiilen yol olarak kullanılmakta ise de gerçekte taşkın koruma kanalı ulaşımı olarak kamulaştırıldığını, umuma ait bir yol olmayıp özel yol niteliğinde olduğunu, bir kısım tapu maliki mirasçılarının açtığı davada Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/253 Esas, 1998/149 Karar sayılı ilamıyla tezyidi bedele hükmedildiğini, bu bedelin de hak sahiplerine Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 1998/2010 Esas sayılı dosyasında ödendiğini, kamulaştırma işlemleri sebebiyle dava konusu taşınmazın müvekkili idare adına mülga 6830 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 17 nci maddesine göre tescili için Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/368 Esas sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açıldığını, ancak eldeki davada dava konusu taşınmazın 644,47 m²lik kısmının bedeli karşılığında ... lehine yol olarak tapudan terkinine karar verildiğini, tezyidi bedel davası davacılarının kamulaştırma bedelini almalarına rağmen, bu defa başka bir kamu kurumu olan Melikgazi Belediye Başkanlığına karşı yargılamanın iadesine konu davayı açmalarının kesin hüküm ilkesine aykırı olduğunu, davalıların müvekkil idareye karşı tezyidi bedel davası açmasıyla birlikte mülkiyetin aslen kazanma yoluyla tescilsiz olarak müvekkiline geçtiğini, davalıların söz konusu yere ait kamulaştırma bedelini de müvekkil idareden aldıklarını, ancak aynı yer hakkında Melikgazi Belediye Başkanlığına karşı dava açarak ikinci defa mükerrer olarak bedel almış bulunduklarını, mülkiyeti aslen kazanma yoluyla müvekkili idareye geçen taşınmazın, ikinci defa kamulaştırılmasının mümkün olmadığı gibi, davalıların bu davayı açma tasarruf hak ve yetkilerinin de bulunmadığını, bu nedenle yargılamanın iadesi talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşup oluşmadığının tespit edilmesini, davacı tarafın dava konusu taşınmazı kamulaştırdığını iddia ettiği 1979 yılından bugüne kadar 41 yıllık süre zarfında tescile yönelik herhangi bir işlem tesis etmediğini, müvekkili idarenin davacı tarafın iddialarını bilebilecek durumda olmadığını, kamulaştırmasız el atma davasının kesinleşmesinden sonra yargılamanın yenilenmesinin talep edildiğini, kaldı ki davacı tarafça aynı taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davası açıldığını, bu davanın yargılamanın yenilenmesi talebi ile aynı sonuca matuf olduğunu, tapu iptal ve tescil davasından sonra yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesini, aksi kanaate varılması halinde ise müvekkili belediyenin mahkeme kararına istinaden ödediği bedelin faizi ile birlikte diğer davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya vekaletname sunularak ve harçlandırılarak cevap verildiğini, yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini, ancak davası reddedilen davacı aleyhine, müvekkil idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, bu yönüyle hükmün düzeltilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/880 Esas, 2005/163 Karar (Tavzih sonucu 2019/54 Esas, 2019/275 Karar) sayılı kararına ilişkin yargılamanın yenilenmesi ile kararın kaldırılmasını talep ettiği, davacının yargılamanın iadesi istenen dosyada taraf olmamasına rağmen 6100 sayılı Kanun'un 376 ncı maddesi kapsamında yargılamanın iadesini talep edebilme hakkına sahip olduğunun değerlendirildiği, yargılamanın iadesi istenen kararın tam mahiyeti itibarıyla tavzihen 2019/54 Esas, 2019/275 Karar sayılı karar ile 25.10.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından davacının yargılamanın iadesi talebinin yasal süresi içinde yapıldığı kanaatine varıldığı, yargılamanın iadesi sebeplerinin 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, sınırlı olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinin somut olayda mevcut olmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi kabulünün doğru ve yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, 6100 sayılı Kanun'un 376 ncı maddesindeki şartların da somut olay bağlamında ispatlanamadığı, ancak davanın reddi kararının sonucu olarak davalı ... lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare ve davalı ... vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı ... yönünden kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında davanın reddi kararı verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı gerçek kişiler ile ... arasında görülüp kesinleşen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371, 375, 376 ve 377 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yargılamanın iadesi davasının davacısı olan idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.