"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı taktirde ise taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu ... İli, ...İlçesi,... Mahallesi eski 560 parsel sayılı davacının hissedar olduğu taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 15. ve 16. maddeleri kapsamında, 19.03.1998 tarih, 702 sayılı Belediye Encümen Kararı uyarınca 974.50 m²sinin park yeri, 5.733.04 m²sinin yol olarak rızaen terk edildiği, davacı vekili tarafından yol ve park olarak terk edilen bölümlerin, amacına uygun olarak kullanılmadığından bahisle rızai terke konu bölümlerin tapusunun iptali ile adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ettiği, yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı tarafından bağışlanan taşınmazların halen kamuya tahsisli olduğunun anlaşıldığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35.maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikinin muvaffakati ile yol, yeşil alan ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan alan için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı da istenemez hükmü uyarınca davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.