Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6881 E. 2023/725 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti davasında, yapı, muhtesat ve ağaç bedellerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının, bozma ilamına uyularak hüküm kurulmasına rağmen, faiz hesaplamasında, fazla ödenen bedelin iadesinde, bedelde maddi hata bulunması ve vekâlet ücreti hükmedilmesi konularında hatalı olduğu gözetilerek, 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan yapı ve ağaç bedellerinin kamulaştırma bedellerinin tespiti davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare, davalılar ile aslî müdahil Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı ... vd. vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... ve aslî müdahil Hazine vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; zemini Hazine'ye ait Antalya ili, Aksu ilçesi, Kesirler köyü, 530 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davalılara ait olan yapı ve muhtesatların asgari levazım bedeli ile ağaç bedellerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idarenin verimli tarım seralarının olduğunu ve yüksek verimde ürün alınan, Antalya oteller bölgesine çok yakın bir bölgede bulunan arsa niteliğindeki taşınmaza kamulaştırma yapmasına rağmen kamulaştırma ücretinin çok düşük takdir edildiğini, dava konusu parselin mücavir alan içinde yer aldığını, her türlü belediye hizmetinden yararlandığını ve arsa vasfında olduğunu, emsal karşılaştırması yapılarak arsa değerinin belirlenmesi gerektiğini belirterek; eksik yazılan veya hiç yazılmayan ev, sera, müştemilat, duvar, foseptik kuyusu, su kuyusu, istinat duvarı, bahve duvarı, bahçe demiri, çardak, sondaj kuyusu ve ağaç bedeli olarak 100.000 TL'den olmak üzere toplam 200.000 TL eklenerek tespit edilecek kamulaştırma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

2. Aslî müdahil Hazine dilekçesinde özetle; 4706 sayılı Kanun'nun 4916 sayılı Kanun'nun 4 üncü maddesi ile değişik 5/son maddesine göre davalılara ait yapı ve muhtesatların Kanun'un yürürlük tarihi olan 19.03.2003 tarihinden sonra yapıldığının tespiti hâlinde bedellerinin taraflarına ödenmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.01.2015 tarihli ve 2011/504 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ve aslî müdahil Hazine vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 26.04.2016 tarihli ve 2015/14529 Esas, 2016/6654 Karar sayılı ilâmı ile; davalılara ait yapılara ilişkin hava fotoğrafları ile varsa ilgili Belediye Başkanlığından alınmış yapılara ait yapı kullanma izin belgesi ve mimari projesi getirtilerek ve gerekirse tanıkta dinlenmek suretiyle bu husustaki tüm bilgi ve belgeler toplanarak yapıların yaşları tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edildikten sonra 5177 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19 uncu maddesine eklenen son fıkrası ile 4706 sayılı Kanun'un 19.07.2003 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 4916 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile değişik 5/son fıkrasındaki 2 inci cümlesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulması, ...'ya ait 93.18 m²'lik meskenin dava dışı parselde kalan kısmı yönünden kamulaştırma yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma yapılmış ise bedelinin ödenip ödenmediği ve bu kısmın aynı şahsa ait olup olmadığı araştırılarak ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan 2011 yılı birim fiyat listesinde 3. sınıf A grubu yapı sınıfına girdiği dikkate alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre 2011 yılı itibarıyla rayiç fiyatlarını gösterir listenin Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmesi gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile tespit edilen bedellerin davalılara ödenmesine ve muhtesatların davacıya aidiyeti ile aslî müdahale davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ve aslî müdahil Hazine vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedellerine ilişkin faiz hükmü kurulurken bedel ve faizin bitiş tarihinin hatalı olarak yazıldığını, ağaçların bedelinin resmî verilerde üst yaş grubundaki fiyatlara göre hatalı ve yüksek hesaplandığını, yapı ve muhtesatların yapı grupları ve yıpranma oranlarının yanlış değerlendirilerek fazla bedel tespit edildiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalılardan Hurşit Erdoğmuş yönünden bir bozma yapılmadığı hâlde usulî kazanılmış hak ihlal edilmek suretiyle daha az kamulaştırma bedeline hükmedilmediğini, ağaç bedelinin çok düşük hesaplanarak mağduriyetlerine sebep olunduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

Aslî Müdahil Hazine temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece bozma ilamı gereğince yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan taleplerinin reddine karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

Mahkemece bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulü ile tespit edilen bedelin davalılara ödenmesine, yapıların 19.03.2003 tarihinden sonra yapıldığı tespit edildiğinden aslî müdahale davasının reddine karar verilmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılara ait yapı, muhtesat ve ağaç bedellerinin kamulaştırma bedellerinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11inci maddeleri.

3. 4706 sayılı Kanun'un 19.07.2003 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 4916 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile değişik 5/son fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ilişkin 12.12.2014 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 03.07.2014 tarihli ve 2014/9 Esas, 2014/121 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 4706 sayılı Kanun'un 19.07.2003 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 4916 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile değişik 5/son fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ilişkin 12.12.2014 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 03.07.2014 tarihli ve 2014/9 Esas, 2014/121 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden aslî müdahilin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.

3. Davalılara ait yapı ve muhtesatlara resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülmek suretiyle, ağaçlara yaş, cins ve verim durumlarına göre maktuen değer biçilmesi uygundur.

4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, taraf vekillerinin bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. Mahkemece bozma öncesi hükmedilen bedele 27.02.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 20.01.2015 tarihine kadar, bozma sonrası hükmedilen fark bedele 27.02.2012 tarihinden son karar tarihi olan 07.12.2021 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz hükmü kurulması,

6. Mahkemece bozma sonrası davalı ... payına düşen bedelin, bozma öncesi tespit edilen bedele nazaran daha az olduğun fazla ödenen bedelin iadesine karar verilmiş ise de iadesi gerekli bedelin hüküm fıkrasında açıkca belirtilmeyerek infazda tereddüte yol açılması,

7. Davalı ...'nın payına düşen bozma öncesi tespit edilen bedel için faiz hükmü kurulurken maddi hata sonucu bedelin hatalı yazılması,

8. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 inci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/226 Esas, 2021/1213 Karar sayılı kararının;

a) 1 inci bendinin faize ilişkin 2 inci paragrafında yazılı "10.02.2015" tarihinin çıkarılmasına, yerine "ilk karar tarihi olan 20.01.2015" tarihinin yazılmasına,

b) 1 inci bendinin 2 inci paragrafında yazılı "Bir önceki karar ile fazla ödenen bedelin davacıya iadesine" ibaresinin çıkarılmasına, yerine "Davacı idarece fazla ödenen 6.052,00 TL'nin bankadan çekilinceye kadar varsa işlemiş nemalarıyla birlikte davalı ...'dan alınarak davacı idareye verilmesine" cümlesinin yazılmasına,

c) 1 inci bedinin 3 üncü paragrafında yazılı "37.307.00" sayısının çıkarılmasına, yerine "34.307,00" sayısının yazılmasına,

d) 1 inci bendinin 3 üncü paragrafının yazılı "12.02.2015" tarihinin çıkarılmasına, yerine "20.01.2015" tarihinin yazılmasına,

e) 5 inci bendinin tümü ile hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 8.400,00 TL vekâlet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Davacı idare ve davalılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.