Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8223 E. 2023/845 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu maliki ile davalı idare arasında, özel parselasyon planı ile yola ayrılan taşınmaz nedeniyle kamulaştırmasız el atmanın olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Özel parselasyon planı ile taşınmaz malikinin muvafakatiyle yol olarak ayrılan alan için, Medeni Kanun ve Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve ecrimisil talep edilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Usulden ret/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince müdahalenin önlenmesine ve ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı asıl ve davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ecrimisil talebi yönünden usulden reddine, müdahalenin önlenmesi talebi yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; Konya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1593 ada 4 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol, kaldırım ve park yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek müdahalenin önlenmesini ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parsel üzerinde kaçak olarak yapılmış 20-22 adet yapı bulunduğunu, davacının babası ... tarafından parselin numaralandırıp satıldığını, taşınmaz paydaşlarından bir kısmının davacının babası ...'den dava konusu yola (... Sokağa) cephe olan ek krokide gösterilen numaralı yerleri satın aldığını, yolun da bu parsel sahiplerinin kullanımı için bırakıldığını, yolun müvekkili belediye tarafından açılmadığını, bu nedenle işgalden söz edilemeyeceğini, ancak sokak sakini paydaşların talepleri doğrultusunda kilitli parke taşı döşendiğini, herhangi bir işgal olmadığından ve zamanaşımı süresi geçtiğinden ecrimisil talebinin de reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müdahalenin önlenmesine ve ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı asıl istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarla olduğunu, arsa olsa satılabileceğini; ancak belediyenin kasıtlı olarak plan yapmadığını, taşınmazda belediyenin hiçbir hissesi yokken 2.000 m²ye yakın işgalinin bulunduğunu, tarlayı ne kullanabildiğini ne de satabildiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu parsel üzerinde kaçak olarak yapılmış 20-22 adet yapı bulunduğunu, davacının babası ... tarafından parselin numaralandırıp satıldığını, taşınmaz paydaşlarından bir kısmının davacının babası ...'den dava konusu yola (... Sokağa) cephe olan ek krokide gösterilen numaralı yerleri satın aldığını, yolun da bu parsel sahiplerinin kullanımı için bırakıldığını, yolun müvekkili belediye tarafından açılmadığını, bu nedenle işgalden söz edilemeyeceğini; ancak sokak sakini paydaşların talepleri doğrultusunda kilitli parke taşı döşendiğini, herhangi bir işgal olmadığından ve zamanaşımı süresi geçtiğinden ecrimisil talebinin de reddedilmesini, müvekkili belediye aleyhine hükmedilen harcın yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ecrimisil talebi yönünden miktar itibarıyla kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine, müdahalenin önlenmesi talebi yönünden ise davalı idarenin talep üzerine yol olmayan alandan üst ve alt yapı hizmetlerini yerine getirmek suretiyle yol geçirerek fiilen el attığı, usulünce yapılmış imar uygulaması ve kamulaştırma işleminin de bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atmanın olup olmadığı ve ecrimisil bedelinin tespiti hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi, 683 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi.

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacının murisi ... tarafından tanzim edilen özel parselasyon krokisi ile taşınmaz üzerinde belirlenen alanların numaralandırılmak suretiyle üçüncü kişilere haricen satışının yapıldığı, müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil talebine konu olan yolun özel parselasyon sonunda malikin muvafakatı ile ayrıldığı, özel parselasyon krokisine göre numaralı alanları satın alan kişilerin de yola cepheli olmasını gözeterek satış işlemini gerçekleştirdiği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde yer alan özel parselasyon sonunda malikin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.