"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.04.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı ... vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 366 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.06.2016 tarihli ve 2015/137 Esas, 2016/246 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 20.06.2016 tarihli ve 2015/137 Esas, 2016/246 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaza arsa olarak değer biçilmesi, taşınmazdaki zeytin ağaçlarına arsa üzerindeki bahçelere uygulanan usule uygun değer biçilmesi, kamulaştırmadan arta kalan alana imar planına göre yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilmiş ise önceki duruma göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorulup, sonucuna göre hüküm kurulması gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza yüksek değer tespit edildiğini, terkin kararı verilmesi gerektiğini, davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Milli Emlak Şefliği vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin rayicin altında olduğunu ve hükümün maddi hatalar içerdiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; uygun emsalin incelenmediğini, arta kalan kısımdaki değer kaybının gözardı edildiğini, % 40 düzenleme ortaklık payı kesintisinin hatalı olduğunu, bilirkişi kurulunun usulüne uygun oluşmadığını, Aktepe merkezden emsal alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, aynı bölgeden gelen ve Dairemiz denetiminden geçen dosylarda kullanılan emsal satış esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ağaçların ve zemin değerine hükmedilmesinin doğru olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki sair nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Hassa Milli Emlak Şefliğinin Suriye uyruklu davalı ... payını 1062 sayılı Hudutları Dahilinde Tebaamızın Emlakine Vaziyet Eden Devletlerin Türkiye'deki Tebaaları Emlakine Karşı Mukabelei Bilmisil Tedabiri İttihazı Hakkında Kanun uyarınca yönettiğinden bu durumun karar başlığında gösterilmesi ve adı geçen payına düşen kamulaştırma bedelinin ileride çıkacak hak sahibine verilmek üzere talep hâlinde davalı temsilcisi hesabına aktarılması gerekmektedir.
4. İdarenin sunduğu belgelerde kamulaştırılan alanın 1361,54 m² olarak gösterildiği, bozma öncesi fen raporunda da kamulaştırılan alanın yüzölçümünün 1311,10 m² olduğuna dair bir tespit bulunduğu hâlde ilk kararda 1361,54 m² üzerinden hesaplama yapıldığı ve bu alan üzerinden tescil hükmü kurulduğu gözetildiğinde, davacı idareden kamulaştırılan alanda bir değişiklik yapılıp yapılmadığı sorulup, yapılmadığının anlaşılması hâlinde kamulaştırılması talep edilen alan üzerinden hüküm kurulması gerekmektedir.
5. Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapu kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken tüm taşınmazdaki davalılar paylarının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
6. Davacı idare her ne kadar dava dilekçesinde idare adına tescil talep etmiş ise de temyiz dilekçesinde terkin talebinde bulunduğundan bu doğrultuda karar vermek gerekir.
7. Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı ... ve davalı ... vekilleri için ayrı ayrı 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı idareden alınmasına,
Davalı ...'tan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.