Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8721 E. 2023/2268 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedeli tazminatının davalı idareden tahsili istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare adına tescil edilen taşınmazın davacıya ait hissesinin belirlenmesinde, taşınmaza ait yeni tapu kayıtları, şuyulandırma cetvelleri, ekleri ve imar paftası üzerindeki konum bilgileri getirtilmeden eksik inceleme yapıldığı ve davalı ... Bakanlığınca fiilen el atılıp atılmadığının kesin olarak tespit edilmediği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 962 ada 2 parsel (ifrazla 9 parsel) sayılı 5.074,91 m²lik taşınmazın 500/6953 paylı maliki olduğunu, taşınmazın imar planında askeri koruma kuşağında kalması nedeniyle ... tarafından kamulaştırıldığını; ancak müvekkiline yapılan tebligat iade olduğundan kamulaştırmadan haberdar olunamadığını, davalı idare tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda kamulaştırma tebligatının geçerli olup olmadığı irdelenmeksizin davanın kabulüne karar verilerek taşınmazın idare adına tesciline karar verildiğini, müvekkilinin kamulaştırma işlemini haricen öğrendiğini belirterek usulüne uygun bir şekilde kamulaştırma yapılmaksızın el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmaza malik olmadığını, dava konusu taşınmazın Hazine adına tescil olduğunu, davacıya yapılan kamulaştırma tebligatının usulüne uygun olduğunu ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını, süresi içinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen tazminatın fahiş miktarda olduğunu belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli ve 2013/34 Esas, 2016/175 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli ve 2013/34 Esas, 2016/175 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.02.2019 tarihli ve 2017/20633 Esas, 2019/2488 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma evrakının davacıya ilgili noter aracılığı ile usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği araştırılarak tebligatının bulunmaması halinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 7 nci maddesinde sayılan tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden adres araştırması yapılıp akabinde ilanen tebligatın yapılıp yapılmadığı ve çekişmesiz bedelin ödenip ödenmediği de belirlenmeden usulüne uygun bir tebligat yapılmadığının ve kamulaştırma işleminin tamamlanmadığının tespit edilmesi halinde, davacının kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat talep etme imkanı bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yasal olmayan gerekçelerle eksik inceleme ile davanın reddine karar verildiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.07.2020 tarihli ve 2019/132 Esas, 2020/156 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.07.2020 tarihli ve 2019/132 Esas, 2020/156 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.01.2021 tarihli ve 2020/7339 Esas, 2021/152 Karar sayılı kararı ile ifraz öncesi kamulaştırılan 962 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1.800 m²lik bölümüne ilişkin olarak, davacıya usulüne uygun olarak kamulaştırma işleminin tebliğ edilmediği ve taşınmazın 17.07.1997 tarihinde dava dışı paydaşlar tarafından dava dışı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan tazminat davası neticesi hükmen ifraz görerek 5.074,91 m²lik bölümünün 962 ada 9 parsel olarak tescil gördüğü, kalan bölümün yol olarak ayrıldığı anlaşılmış olup, davacının bu parseldeki 962 ada 2 parselden gelen hissesinin toplam 364,94 m²lik olması gerekirken, yazılı hisse oranına göre 235,49 m² hissesinin bulunduğu anlaşılmış olup, eksik olan 129,45 m²lik hissesinin hangi paydaş üzerinde olduğu tespit edilip, Hazine haricinde bir paydaş üzerinde olduğunun anlaşılması halinde davacıya hissenin düzelttirilmesi için süre verilerek hissenin tapuya tescilinden sonra, ... Belediye Başkanlığının 03.02.2010 tarihli ve 399 sayılı yazısına göre 1/1000 ölçekli imar planında askeri alan ve yol olarak planlı olan 962 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 25.04.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda 2.943,50 m²lik bölümünde yapı ve müştemilatlarının bulunduğu, 1.779,20 m²sinin park, 217,70 m²sinin yaya kaldırımı, 134,51 m²sinin ise tali yol olarak kullanıldığının belirtilmiş olmasına göre, belirtilen alanların kamunun kullanımına açık olup olmadığı da araştırılıp, taşınmazda davalı idarece fiilen el atılmış ve davalı idarenin sorumluluğu altında bulunan bölümler kesin olarak tespit edildikten sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Karar Düzeltme Kararı

1. Dairemizin 19.01.2021 tarihli ve 2020/7339 Esas, 2021/152 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.09.2021 tarihli ve 2021/3411 Esas, 2021/9697 Karar sayılı kararı ile davacının 6953 m² yüzölçümlü 962 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 500/6953 payına karşılık 364,95 m² hissesi olduğu, taşınmazın 1800 m²lik kısmının 1995 yılında Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırıldığı, Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2004/165 Esas, 2004/976 Karar sayılı kararına göre, ifraz sonrası oluşan 962 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1800 m²lik kısmında davacının 129,45 m²lik payının iptali ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verildiği; tapunun son hali ile, davacı ile birlikte diğer davalıların paylarının iptaliyle 9291 yevmiye numarası ile Maliye Hazinesi adına 961.34 m²lik pay tescil edildiği anlaşıldığından; bu paya ilişkin tüm dayanak ve belgeler Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmeden eksik inceleme ile davacının toplam 364,95 m²lik payı olduğunun kabulü ile bedeline hükmedilmesi ve dosya içerisinde bulunan bozma öncesi alınan 25.04.2011 tarihli fen bilirkişi raporu ile bozma sonrası alınan 15.01.2020 tarihli fen bilirkişisi raporları arasındaki çelişki giderilerek ve dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu da dikkate alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi gerekçeleri ile önceki Daire kararının kaldırılarak düzeltilmek suretiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırmasının tamamlandığını, davacının o zamanki adresine noter tebligatının çıkartıldığını, adresinden ayrıldığı için tebligatın iade edildiğini, adres değişikliğini resmi kurumlara bildirmemesinin kanuna aykırı olup, davacının kusurlu olduğunu, kamulaştırma işleminin gazete yoluyla ilan edildiğini, davacının habersiz olduğunu beyan etmesinin kötüniyetli olduğunu, dava konusu taşınmaz için belirlenen tazminatın yüksek olduğunu, tarla vasfında değerlendirilmesi gerekirken arsa vasfında değerlendirildiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesi.

2. 2942 sayılı Kanun'un Ek 3 üncü maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacının 5.074,91 m² yüzölçümlü 962 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 500/6953 payına karşılık 364,95 m² hissesinin bulunduğu, taşınmaz hakkında davalı ... tarafından kamulaştırma işlemi yapıldığı, davacı adına usulüne uygun olarak yapılan noter tebligatı bulunmadığı gibi, yapılan ilanen tebligat da yasal unsurları taşımadığından geçersiz olup, dava konusu taşınmazın 1.800 m²lik kısmındaki davacıya ait payın Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 2004/165 Esas, 2004/976 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca davalı idare adına tesciline karar verildiği, taşınmazın Maliye Hazinesi adına 9484 yevmiye numarası ile 27.05.2010 tarihinde hükmen tescil edildiği anlaşılmıştır.

3. Dava derdest iken 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli, 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6 ıncı ve 7 inci maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarih, 31516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 inci ve 22 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen;

Ek 3 üncü maddesi ile "Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri ile bu Kanun'un mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle: 9/6/2021- 7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır."

Geçici 15 inci maddesi ile “Mülga 6830 sayılı Kanun'un 16. ve 17. maddeleri ile bu Kanun'un mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, Ek 3. madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”

Geçici 17 nci maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanun'un Ek 3. maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır” hükümleri getirilmiştir.

Bu durumda dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına hükmen tescil edilen 1.800 m²lik kısmındaki davacının 500/6953 payına karşılık gelen 129,44 m² hissesine ilişkin yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.

4. Dava konusu 962 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ait dosyada yer alan 30.05.2022 tarihli güncel tapu kaydından, Kayseri Büyükşehir Belediye Encümeninin 10.08.2021 tarihli ve 2021/2427 sayılı kararıyla başlayan imar uygulamasının kesinleştiği ve 08.02.2022 tarihinde tapuya tescil edildiği, 962 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 1.813,37 m² olarak değiştiği ve davacının 23549/507491 payına karşılık 84,15 m²lik hissesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda; dava konusu taşınmaza ait yeni tapu kayıtlarının, şuyulandırma cetvelleri ile eklerinin ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, tapuya tescilleri sağlanan yeni parsellerin imarda kamuya özgülenip özgülenmediği, imar planındaki durumları ilgili Belediye İmar Müdürlüğünden sorulduktan, dava konusu taşınmaz ile oluşmuş ise imar uygulaması sonucu dönüştüğü parsellerin imar paftası üzerinde konumları işaretlettirilip, kroki üzerinde çakıştırılması, yeni oluşan parsele davalı ... Bakanlığınca fiilen el atılıp atılmadığı ve imar planında davalı ... Bakanlığının sorumluluğuna bırakılıp bırakılmadığı kesin olarak tespit edilerek fen bilirkişisinden bu hususta ek rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.