"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2454 Esas, 2023/1585 Karar
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ: Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/354 Esas, 2021/86 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, Ulubey ilçesi, İnay köyü 5924 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın zemin bedeli ile üzerindeki yapıların gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2021 tarihli ve 2020/354 Esas, 2021/86 Karar ile davanın kabulüne, tespit edilen bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/3657 Esas, 2022/477 Karar sayılı kararı ile taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu belirlenmesi karşısında, kapitalizasyon faiz oranının %4 alınması ve taşınmazın bilirkişi raporuna yansıyan nitelikleri itibarıyla objektif değer artışı uygulanmasının doğru görüldüğü, maliyet cetvelinde yer alan gider miktarı ile brüt gelir dikkate alındığında ekonomik tarım yapılabilmesi için brüt giderin, brüt gelirin 1/3'ü oranında alınması ve dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde, tarımsal bütünlük bozulmamakla birlikte, taşınmaza sulu niteliği kazandıran sondaj kuyusunun kamulaştırılan 5924 parsel içinde kalması sonucu kuru tarım arazi niteliğine dönüşeceği, arta kalan kısmın hızlı tren projesi nedeniyle, kamulaştırmadan arta kalan alanlarında, ekonomik olarak tarımsal faaliyet sürdürülebilir nitelikte olsa da, kamulaştırma sonrası aldığı geometrik şekiller itibarıyla arazi ve makine kullanma kabiliyetinde azalma olacağından arta kalan alanda değer azalışı verilmesinin yerinde olduğu, ancak taşınmazın sulu arazi olarak değerlendirilmesi nedeniyle kuyu bedelinin de kamulaştırma bedeline eklenmesi doğru görülmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/3657 Esas, 2022/477 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmında bulunan ağaçların sayı, yaş ve cinsi dikkate alındığında kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğundan, taşınmazın kapama meyve bahçesi niteliğindeki bölümüne bu vasfına göre değer biçilmesi gerekirken, zeminine ve üzerindeki ağaçlara ayrı ayrı değer biçildiği, bu itibarla taşınmazın kapama meyve bahçesi niteliğindeki bölümü, sayı ve nitelikleri belirtilen verim çağındaki ağaçların kapladığı alan oranlanmak suretiyle belirlenip buna göre değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, bu mümkün değilse yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımıyla keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, kabule göre de; dava konusu taşınmazın üzerindeki ağaçların yaş, cins ve verim durumları belirlendikten sonra İlçe Tarım Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ağaçların maktuen değerleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen ağaç bedelleri dava tarihine endekslenmek suretiyle değer tespit edilmesi ve davacı idareye iade edilmesi gereken miktar 84.092,79 TL olduğu halde, iade edilecek bedelin 59.370,30 TL olarak gösterilmesinin doğru görülmediğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, %25 objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının düşük alındığını, yapı ve arta kalan alanda değer azalışı hesabının yüksek olduğunu, net gelirin yüksek, üretim masraflarının düşük belirlendiğini, ağaç bedellerinin yüksek hesaplandığını, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kısmen kapama karışık meyve bahçesi, kısmen tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak; üzerindeki yapılara aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatı esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.