Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10376 E. 2024/3858 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin hangi idareden tahsil edileceği ve bedelin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında farklı alanlarda kalan kısımlarının bedellerinden farklı idarelerin sorumlu olduğu ve fiilen el atılan alan ile diğer kısımların doğru hesaplanmadığı, ayrıca bazı mirasçıların ve davaya katılanların kararda isimlerine yer verilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/396 Esas, 2023/233 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı bir kısım davacılar ve davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Gemlik ilçesi, ... köyü 297 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma yapılmaksızın fiilen okul bahçesi olarak kullanıldığını, ayrıca uzun yıllardır imar planında ilköğretim alanı olarak ayrıldığını, müvekkillerinin taşınmazdan yararlanmasının mümkün olmadığını, mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirterek taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; süresinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, müvekkili idare tarafından taşınmaza herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığını, davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesini, taşınmazın şuyulandırma sahası içerisinde kaldığını, söz konusu saha içerisinde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca yapılacak çalışmaların devam ettiğini, talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı Bursa (Kapatılan) İl Özel İdaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın reddine karar verilmesini, davanın idari yargı mercilerinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, el atma tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata ve taşınmazın niteliklerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak belirlenmesini, taşınmaza ait imar planının hangi tarihte onaylandığının tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.11.2015 tarihli ve 2013/190 Esas, 2015/474 Karar sayılı kararı ile idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 18.11.2015 tarihli ve 2013/190 Esas, 2015/474 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; imar planında kısmen eğitim tesis alanı, kısmen ... alan olarak ayrılan dava konusu taşınmaza okul bahçesi için taş duvar yapmak suretiyle kısmen el atıldığı anlaşılmakla, işin esasına girilerek proje bütünlüğü gereği sorumlu idareler tespit edilmek suretiyle dava konusu taşınmazın bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmesi, 6360 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, davalı Bursa İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği kanun ile sona erdiğinden ve sorumlu idare olarak Milli Eğitim Bakanlığı davaya taraf olarak dahil olduğundan gerekçeli karar başlığının davalılar bölümüne Bursa İl Özel İdaresi yerine, Milli Eğitim Bakanlığının yazılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 03.11.2020 tarihli ve 2019/38 Esas, 2020/367 Karar sayılı kararı ile davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... Bakanlığı yönünden davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 03.11.2020 tarihli ve 2019/38 Esas, 2020/367 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ... Bakanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairemizin bozma ilamında sorumlu idarelerin tespit edilmesi gerektiği belirtildiği halde, imar planında 349,94 m²lik kısmı eğitim tesis alanında, 286,11 m²lik kısmı ... alanda kalan ve kısmen fiilen el atılan dava konusu taşınmazın eğitim tesis alanında kalan kısmından davalı ... Bakanlığının, ... alanda kalan kısmından ise davalı ... Başkanlığının sorumlu olacağı gözetilmeksizin, gerekçesi açıklanmadan dava konusu taşınmazın tamamının bedelinin davalı ... Bakanlığından tahsiline hükmedilmesi, kabule göre de dava konusu taşınmazda davalı ... Bakanlığı tarafından el atılan alan yönünden davacıların hissesi oranında Hazine adına tescil karar verilmesi gerekirken, davalı ... Bakanlığı adına tescil karar verilmesi, davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin aleyhine harca hükmedilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idarelerden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacı ve davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Bir kısım davacı vekili Avukat ... temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla kıymetli bir bölgede yer aldığını, taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olmasına rağmen değersiz kabul edildiğini ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davacı vekili Avukat ... temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla kıymetli bir bölgede yer aldığını ileri sürmüştür.

3. Davalı ... Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 10.07.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 7181 sayılı Kanun'la 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinde yapılan değişiklikle özetle, imar planlarının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde parselasyon planlarının yapılması ve onaylanmasının esas olduğu, parselasyon planı yapılmayan yerlerde kalan eğitim alanlarının kamulaştırma işlemlerinden imar planı yapmaya ve uygulamaya yetkili olan belediyeler ile valiliklerin sorumlu tutulduğunu, dolayısıyla davanın Gemlik Belediye Başkanlığına yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

4. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın eğitim alanında ve ... alanında kalan kısmına ilişkin hükme esas alınan 20.05.2019 tarihli fen bilirkişi raporundaki alan hesaplamasının hatalı olduğunu, taşınmazın imar parseli olmadığını ve düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmadığı göz ardı edilerek arsa vasfında değerlendirilmesinin doğru olmadığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece uyulan bozma kararında, taşınmazın imar planında ... alanda kalan 286.11 m²lik kısmının bedelinin Gemlik Belediye Başkanlığından kalan ve bir kısmına el atılan 349.94 m²lik bölümün bedelinin ise Milli Eğitim Bakanlığından alınması gerektiği belirtildiği halde, Mahkemece yazılı şekilde Milli Eğitim Bakanlığınca taş duvar yapılmak suretiyle fiilen el atılan 240,72 m²lik kısımdan davalı ... Bakanlığının, arta kalan 395,33 m²lik kısımdan ise davalı ... Başkanlığının sorumlu tutulması suretiyle hüküm kurulması yerinde değildir.

3. Yargılama esnasında vefat eden davalı tapu maliki ...’in mirasçılarından ... ile ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dosyaya vekâletname sunmak veya duruşmaya katılmak suretiyle davaya dahil olan ..., ... ve ...'in gerekçeli karar başlığında adlarına yer verilmemesi de bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bir kısım davacı ve davalı idareler vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davacılar ... vd. ile ...'den ve davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.