Logo

5. Hukuk Dairesi2023/10447 E. 2024/6602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kooperatifin, davalı idarelerce kamulaştırmasız el konulduğunu iddia ettiği taşınmaz bedeli talebiyle açtığı davada, taşınmazın özel parselasyon planında yol ve yeşil alan olarak ayrılıp bedelsiz terk edildiğinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Özel parselasyon planında yol ve yeşil alan olarak ayrılan dava konusu taşınmazın davacı kooperatif yetkilisi tarafından imzalanan muvafakatname ile bedelsiz terk edildiği ve fiilen de imar adaları arasındaki yollarda kaldığı gözetilerek, 2942 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca bedelsiz terk edilen yerler için bedel talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2514 Esas, 2023/1900 Karar

DAVA TARİHİ : 22.04.2020

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: ...37. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/213 Esas, 2022/339 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin açılan davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ile davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davalı ... vekilinin tavzih talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 05.09.2023 tarihli ek karar ile tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye mahkemesi kararı ve ek karar davacı ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.05.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ...ve davalı ... vekili Avukat ... gelmiştir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin ...-1 Mahallesi 135 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, bu taşınmazın kooperatifin diğer taşınmazlarıyla birlikte ...Belediye Encümeninin 12.10.1976 tarihli ve 1603 sayılı kararıyla onaylanan parselasyon planına tabi tutulduğunu, taşınmazdan düzenleme ortaklık payı kesintisi ve imar parsellerine şuyulandırma sonucunda parselden arta kalan 2.428 m²lik kısmın kamulaştırılması gereken yol ve ... saha olarak kooperatifin uhdesinde kaldığını, davalı idareler tarafından, dava konusu taşınmazda herhangi bir kamulaştırma veya başkaca haklı bir neden olmaksızın 04.11.1983 sonrası bir tarihte yol ve ... alan yapmak suretiyle taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek belirlenecek tazminatın davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdaki işlemin Çankaya Belediyesi kurulmadan önce yetkili olan ...Belediyesi ile ...İmar İdare Heyetince yapılmış olması ve bunların yerine ...Büyükşehir Belediyesinin kaim olması nedeniyle, davalı belediyenin sorumluluğunun bulunmadığını, konunun husumet yönü ile değerlendirilmesi gerektiğini, aksi kanaatte olunması durumunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 2.428 m²lik kısmın ...İmar İdare Heyetinin 12.10.1976 tarihli ve 1603 sayılı kararıyla onaylanan ve maliklerin muvafakatları ile rızaen yaptırılan 68690 numaralı mevzi parselasyon planı kapsamında Çayyolu tapulama 135 parselden bedelsiz terk adı altında maliklerince terk edilmek üzere uhdesinde bırakılan miktar olduğunu, 68690 numaralı parselasyon planı kapsamına dava konusu edilen 135 sayılı parselle birlikte 136, 137, 145, 169, 770, 771 sayılı parsellerin uygulamaya alındığını, toplamda 15.483 m²lik alanın bedelsiz terk edileceğine ilişkin olarak ...4. Noterliğinde verilen 04.10.1976 tarihli ve 24840 sayılı muvafakatta “13644 ada 1 ve 2 nolu parsellerin bedelsiz olarak Maliye Hazinesi adına tescil edileceği, düzenleme ortaklık payı dışında yol ve yeşilde kalan 15.843 m²lik kısmın bedelsiz terk edilecektir” ifadelerine yer verildiğini, mevzi imar planı tekliflerinin taşınmaz sahiplerince hazırlatılıp onaya sunulan planlar olduğunu, dolayısıyla planların uygulanması sonucu oluşacak bedelsiz terklerin kendi bilgileri dahilinde kendilerince hazırlandığını, taşınmaz sahibi kooperatifin ve şahısların kendi hazırlayıp sundukları mevzi plan ve uygulamayı yaptırarak imar haklarını aldıklarını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi uyarınca haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle dava şartı yokluğu olmak üzere, aksi takdirde ise usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... hakkında davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ile davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça imar uygulaması sırasında dava konusu taşınmazın bedelsiz terk edilmesi için muvafakat verildiği ve imar uygulamasının yapılarak davaya konu kısımların vaki muvafakat nedeniyle yol ve yeşile bedelsiz terk edilmesine karar verildiğini, bu nedenle maliklerin rızası ile imar uygulaması sırasında bedelsiz terk edilen davaya konu yerlerin 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca bedelinin istenemeyeceğini, bedelin yüksek olduğunu, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eldeki davada bedeli istenen 2,428,00 m²lik kısmın tescile esâs dağıtım cetvelinde yol ve ... olarak ayrıldığının anlaşıldığı, yol ve ... olarak ayrılan alanların bedelsiz terkin edileceğine ilişkin davacı kooperatif temsilcisince ...4. Noterliğinde verilen 04.10.1976 tarihli ve 24840 sayılı taahhütname bulunduğu, dava konusu 2.428,00 m²lik alan için Kadastro Müdürlüğünce kadastro ayırma çapı düzenlenmediğinden 2.428,00 m²lik kısmın zemindeki konumu belirlenememekle birlikte, imar adaları arasında kalan yollar için kullanıldığı, 68690 numaralı özel parselasyon planına ait dağıtım cetvellerinde kooperatifin muvafakati gereğince yol ve yeşilde kalan davaya konu kısmın bedelsiz olarak terkin edileceği ifadesinin yer aldığı gözetildiğinde, 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca imar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden özel parselasyon sonunda malikin muvafakatiyle kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

2. Davalı ... vekilinin tavzih talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 05.09.2023 tarihli ek karar ile tavzih talebinin kabulüne karar verilerek, davalı ... hakkında hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karar ve ek kararına karşı süresi içinde davacı ile davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelsiz terki konusunda herhangi bir karar olmadığını, yönetim kurulunun tasarruf yetkisinin olmadığını, muvafakatnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; lehlerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet takdirinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; 1953 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 29.500,00 m² olarak tahdit, tespit ve tescil edilen 135 sayılı kök kadastro parselinin ...İmar İdare Heyetinin 12.10.1976 tarihli ve 1063 sayılı kararıyla onaylanan parselasyon planı kapsamında tamamının uygulamaya alınarak 6.768,00 m² düzenleme ortaklık payı kesildiği, 20.304,00 m²lik kısmının bölgedeki muhtelif imar parsellerinde şuyulandırıldığı, geriye kalan 2.428,00 m²lik kısmının ise tescile esas dağıtım cetvelinde yol ve ... alan olarak belirtildiği, 68690 numaralı parselasyon planı kapsamında dava konusu edilen 135 nolu parselle birlikte 136, 137, 145, 169, 770, 771 nolu parsellerin uygulamaya alındığını, toplamda 15.483 m²lik alanın bedelsiz terk edileceğine ilişkin olarak ...4. Noterliğinde verilen 04.10.1976 tarihli ve 24840 sayılı muvafakatnamede "düzenleme ortaklık payı dışında yol ve yeşilde kalan 15.843,00 m²lik kısım bedelsiz terk edilecektir" ifadelerine yer verildiğini, davaya konu edilen 2.428,00 m² yüzölçümlü dava konusu taşınmazın da muvafakatnamede terke konu edilen 15.483,00 m²lik alan içerisinde kaldığı anlaşılmıştır.

3. ...4. Noterliğinde verilen 04.10.1976 tarihli ve 24840 sayılı muvafakatname incelendiğinde; ...2. Noterliğinden tasdikli 06.05.1970 tarihli ve 9126 sayılı Sınırlı Sorumlu ...Yapı Kooperatifine ait karar defterinin 89 uncu sayfasında yazılı 6 numaralı ve 04.10.1976 tarihli karardaki yetkisi ile imzaya mezun ... tarafından verildiği anlaşılmıştır.

4. Dava konusu edilen 2.428,00 m² yüzölçümlü 135 parsel sayılı taşınmaz halen davacı kooperatif adına tapuda kayıtlı ise de, yapılan özel parselasyon planında yol ve ... alan olarak ayrılan davaya konu yerin, fiilen de imar adaları arasındaki yollarda kaldığı, dava konusu 2.428,00 m²lik bölümün ...4. Noterliğince düzenlenen 04.10.1976 tarihli ve 24840 sayılı muvafakatnamesi uyarınca davacı şirket yetkilisince bedelsiz terkinine muvafakat edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sırasında malikin rızası ile kamuya terk edilen yerlerin bedeli istenemeyeceğinden, davalı ... hakkında açılan davanın esastan davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve ek kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davalı ... yararına 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına,

Davacı ve davalı ... Belediyesinden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.