Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1123 E. 2023/8889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödeme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 7139 sayılı Kanun'un ilgili hükmünü iptal etmesi nedeniyle kamulaştırma bedelinin tamamının derhal ödenmesi ve Yargıtay'ın ilam tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/74 Esas, 2020/367 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Hatay ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 137 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından takdir edilen bedelin çok düşük olduğunu, taşınmazda objektif değer artışı sayılabilecek hususların çok olduğunu, belirtilen neden ve hususlar çerçevesinde taşınmazın kamulaştırma bedelinin mahkeme tarafından tespitine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, gerçek bedelin tespiti gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.01.2016 tarihli ve 2014/612Esas, 2016/8 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 06.01.2016 tarihli ve 2014/612Esas, 2016/8 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.11.2018 tarihli ve 2017/15778 Esas, 2018/20443 Karar sayılı ilâmı ile taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %4 uygulanması gerekirken, bu oranın %5 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ikinci derece kara askeri yasak bölge şerhi nedeniyle değer düşüklüğü uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti, faiz başlangıç tarihi 01.03.2015 olması gerekirken, faizin 27.02.2015 tarihinden başlatılması, 28.04.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince davacı idare harçtan muaf olduğu hâlde aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; net gelir hesaplaması yapılırken verimin yüksek, masrafların düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan bölüme değer takdir edilmediğini, metrekare birim değerinin doğru hesaplanmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi ve Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;

a) (5) numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan ''ise davalılar adına üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılması ve kararın kesinleşmesinin ardından'' ibaresinin çıkarılmasına, yerine '' üçer aylık vadeli hesapta biriken neması ile birlikte derhâl" ibaresinin yazılmasına,

b) (5) numaralı bendinin üçüncü paragrafında yer alan ''son karar tarihi olan 23.10.2020 tarihine kadar kadar yasal faiz işletilmesine," ibaresinin çıkartılmasına, yerine "Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin ilam tarihi olan 12.10.2023 tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile ödenmesine'' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı Çukurova Pamuk Yer Fıstığı Ve Yağlı Tohumlar Reyhanlı Tarım Satış Kooperatifine iadesine,

12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.