Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11285 E. 2024/5512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin düşük olduğu iddiasıyla açılan davada, istinaf mahkemesinin tescil hükmüne ilişkin karar verip veremeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk kararın istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına rağmen, tescil hükmünün infaz edildiği gerekçesiyle tescil yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermesinin hatalı olduğu, ilk karar kaldırıldığı için tescil hükmünün de ortadan kalktığı ve yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4093 Esas, 2023/2690 Karar

DAVA TARİHİ: 04.11.2016

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Aliağa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/321 Esas, 2021/658 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın kullanım hakkının davacı idareye ait olmak üzere Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 1113 parsel sayılı taşınmazın 1.243,31 m²lik kısmının (ifrazen 1758 parsel) kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın mülkiyetinin Hazine adına, kullanım hakkının ise davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelin fazlasının acele el koyma dosyasında davalı tarafa ödenmesine karar verilmiş olduğu anlaşıldığından fazladan yatırılan bedelin davalıdan alınarak davacı idareye iadesine, istinafın kaldırma kararı öncesi dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, kullanım hakkının davacı idareye bırakılmasına dair verilen karar infaz edilmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, dava konusu taşınmaza değer biçilirken emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha fazla değerli olduğunu, fazla bedele hükmedilmiş olmasının doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal karşılaştırmasının hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın emsal alınan taşınmazlardan daha değerli olduğunu, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olup taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, davalının mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine uygun olduğu; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı; ancak İlk Derece Mahkemesinin ilk kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırıldığı dikkate alınmaksızın ilk karar ile tesis edilen tescil hükmünün infaz edildiğinden bahisle, istinaf incelemesine konu ikinci karar ile tescil yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.