Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11485 E. 2024/1585 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Müteahhit tarafından inşa edilen binada, projeye aykırılıklar nedeniyle müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Yapıdaki aykırılıkların, belediye onaylı tadilat projesine uygun olduğu ve davalı müteahhidin sorumluluğuna gidilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3452 Esas, 2022/3063 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/1518 Esas, 2022/1046 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteahhit firma tarafından muhtelif tarihlerde daire satışlarının yapıldığını ve kat malikleri kurulunun oluşturulduğunu, kat maliklerinin daireler satılıp yerleştikten sonra bir kısım sorunlar olduğunu fark ettiklerini, bu sorunları için müteahhit firma ile görüşmek istediklerini, ancak müteahhit firmanın yapılan apartmanda hiçbir sorun olmadığını, kendisinin yapabileceği hiçbir şey olmadığını beyan ettiğini, müteahhit firma ile anlaşma sağlanamayınca kat maliklerinin yargı yoluna başvurma kararı aldıklarını, yapının en önemli sorununun yangın merdiveninin 1. katta bitiyor olması ve yangın çıkısının olmaması olduğunu, kat maliklerinin binayı tahliye edeceği bir çıkış yolunun bulunmadığını, diğer sorunun da kat maliklerine projede belirtilen otoprak sınırının altında bir alanın otoprak olarak bırakıldığını, projede belirtilen apartmanın ortak kullanım alanlarının daraltılarak müteahhit firmaya ait olan dükkana eklendiğini, bu hususların kat maliklerini rahatsız ettiğinden hukuki yollara başvurma zorunluluğunun doğduğunu, Adana 5. Tüketici Mahkemesinin 2017/6 D. İş Esas sayılı dosyasında tespit işlemi yapıldığını, raporda binanın projeye aykırı olarak inşa edildiği kanaatine varıldığını, delil tespiti sonucu hazırlanan rapor da gözönüne alındığında davalı tarafından plan ve projeye aykırı bina inşa edildiğini, kat maliklerine ayıplı mal teslim edildiğini, bütün bunlar sonucunda malikler maddi zarara uğradığından, mevcut binanın projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu binanın 30.06.2015 tarihli ve 4/9 sayısı ile iskanın alındığını, taşınmaza 29.12.2010 tarihinde inşaat ruhsatı alındığını, ilgili ruhsatın 27.03.2012'de mimari tadilat ve 23.05.2014 tarihinde ise zemin kat tadilatı olmak üzere iki kez belediye onayıyla tadil olduğunu, apartman yapımına başlanıp temel kazı ve diğer faaliyetlerin yürütüldüğü sırada ... Belediyesi tarafından yol yapımı çerçevesinde binanın doğu tarafından sokak 1,5 metre aşağı indirildiğini, yolun aşağı indirilmesi neticesi apartmanın doğu kısmı ile sokak arasında kot farkı oluştuğunu, kot farkını ortadan kaldırmak için binanın doğu kısmının sokak ile aynı seviyeye kadar indirildiğini, bunun sonucunda bina giriş holünün toprak altında kalması gerekirken toprak üstüne çıktığını, kot farkı olması ve bu nedenle zeminin indirilmesi neticesi yangın merdiveni çıkışı 1. Katta neticelendiğini, müvekkili tarafından yangın merdiveninin çıkışı zemine kadar indirilmek istendiğini, fakat kat malikleri tarafından engellendiğini, kat maliklerinden birinin eşi olan ...'ün bütün malzemelerin getirilmesine ve çıkış için duvar kırılmasına rağmen engel olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırıldığını ve karardan sonra yerel mahkemenin neler yapması gerektiğinin açık ve net olarak belirtildiğini, bu hususta mahkemesine dilekçe sunduklarını ve davacının Apartman Karar Defteri'nin 7 nci sayfasındaki karar ile verilen yetkiye istinaden apartman adına işbu davayı açtığını, aynı zamanda da davacının apartmanın 4. katında bulunan 8 numaralı bağımsız bölümün maliki olarak aktif husumetinin bulunduğunu mahkemeye bildirdiğini, bu durumda mahkemece projeye aykırılığın davalı tarafından meydana getirilip getirilmediğinin tespiti için bu aykırılıkların binanın teslim anında mevcut olup olmadığının saptanması gerektiğini, mahkemenin bu doğrultuda keşif yaptığını ve düzenlenen bilirkişi raporunda yapıdaki aykırılıkların binanın teslim anında var olduğunun değerlendirildiğini, dava konusu projeye aykırı şekilde inşa edip yapıyı bu şekilde kat maliklerine teslim edenin davalı müteahhit firma olduğunu, bu nedenle projeye aykırılıktan müteahhit firmanın sorumlu tutulması gerekirken hatalı değerlendirme ile davacı tarafın kat maliki olduğu ve kat maliklerinin işbu dava kapsamında sorumlu olmamaları nedeniyle hukuka aykırı şekilde davanın tümden reddine karar verildiğini, yine mahkemece davalının sıfatında yanılgıya düşülerek davanın kat maliklerine karşı açılmış gibi teslim anında mevcut olan ve sonradan meydana getirilmeyen ayrılıklardan dolayı kat maliklerinin sorumlu olmayacağı yönünde yanlış hüküm kurulduğunu, yine mahkemece uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu (634 sayılı Kanun) kapsamında kalıp kalmadığının belirtilmediğini, bu Kanun kapsamında değilse görev konusunda bir karar verilmesi gerekirken esasa ilişkin bağlayıcı karar vermesinin hukuka uygun olmadığını, dava konusu yapıda yangın çıkış merdiveninin bulunmadığı hâlde, iskan verilmesinin kamuyu ilgilendiren bir durum olduğunu, binayı yapan müteahhidin projeye aykırılıktan sorumlu olması gerekirken ve husumet müteahhit firmaya yöneltilmişken, yerel mahkemece dava konusu yapıda sonradan meydana getirilen bir değişiklik olmadığından davalı kat maliklerinin işbu dava kapsamında sorumlu olmamaları nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde hukuka uygun bir yön bulunmadığını bildirerek davanın reddine dair verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davaya konu aykırılıkların ana gayrimenkule ait tadilat projesine uygun olduğunun tespiti ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.