Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11488 E. 2024/5489 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan taşınmaz satışından kaynaklanan zararın, tapu sicilinin tutulmasından doğan zarar kapsamında değerlendirilerek Hazine'nin sorumlu tutulup tutulamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Tapuda resmi bir devir işlemi yapılmadığı ve tapu memurunun eyleminin şahsi sorumluluk gerektirdiği gözetilerek, Hazine'nin 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi kapsamında sorumlu tutulamayacağına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: ...Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/502 Esas, 2022/1684 Karar

DAVA TARİHİ: 16.10.2014

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ...14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/510 Esas, 2020/557 Karar

Taraflar arasındaki taşınmaza ilişkin sahte vekâletname ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın Hazine aleyhine 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca, şahıslar aleyhine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 49 uncu maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı Hazine yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ... ve ...'un... Mahallesi 811 parsel sayılı taşınmaz maliki ...adına çıkarttıkları sahte nüfus cüzdanı ile ...16. Noterliğinin 04.08.2014 tarihli ve 19603 yevmiye numaralı işlemi ile ... adına gayrimenkul satışı için vekâletname çıkarttıklarını, davacının vekaletnamedeki fotoğraf ile tapudaki resmî senetteki fotoğrafı karşılaştırdığında aynı olduğunu görerek vekâletnamenin usulüne uygun olduğuna dair kanaate kapıldığını, adı geçen davalıların sonrasında davacıya taşınmazı 454.000,00 TL'ye sattıklarını, davacının gerçek ...'ün taşınmazı satmak istemediğini haricen öğrenmesi üzerine dolandırıldığını anladığını; tapuda çalışan memurun taşınmazın resmî senedindeki fotoğrafı çıkartarak dolandırıcıların fotoğrafını yapıştırdığını, davacının uğradığı zararın tapuda yapılan görevi kötüye kullanma işleminden kaynaklandığını belirterek davacının ödediği 454.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; devletin sorumlu olabilmesi için sicilin hukuka aykırı şekilde tutulmasından zararın doğması gerektiğini, zarar görenin ve üçüncü kişinin kusurunun bulunduğu hallerde illiyet bağının kesileceğini ve devletin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini belirterek Hazine yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vasisi cevap dilekçesi sunmamıştır.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı Hazine yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları tekrar edip müvekkilinin sahte vekâletnamedeki fotoğrafla ...Tapu Müdürlüğünün 20.09.2011 tarihli ve 47079 yevmiye numaralı resmi senedi üzerindeki fotoğrafın aynı olduğunu görmesi üzerine taşınmazın satışı hususunda davalı gerçek kişilerle anlaştığını, taşınmazın satışı için ...’den vekâletname aldığını, satış protokolü ve "ibraname" başlıklı belgelerin tanzim edilerek 454.000,00 TL bedelin ödendiğini, tapu memuru ...’ın 20.09.2011 tarihli ve 47079 yevmiye numaralı resmî senetteki fotoğrafı sökerek sahte vekâletnamedeki fotoğrafı yapıştırdığını; ayrıca bilgisayarına girerek işlemin yapılıp yapılmadığını kontrol edip denetlediğini, bu eylemlerinden dolayı ceza aldığını, tapu memuru tarafından yapılan bu sahtecilik eylemiyle müvekkilinin aldatıldığını, bu aldatma işleminin tapu sicilinin tutulması sırasında olduğunu, tapu memuru ...’ın resmî senetteki fotoğrafı değiştirmek suretiyle gerçek duruma uymayan sicil meydana getirdiğini, resmi senetteki fotoğrafın değiştirilmesinin tapu sicilinin tutulmasına yönelik bir işlem olduğunu, Tapu Tüzüğünün 7 nci maddesine göre resmî senedin ana sicillerden olduğunu, ...Tapu Müdürlüğü uhdesinde tutulan ve 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddesine ve Yönetmeliğin 34 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre muhafaza edilmesi gereken resmî senetteki sahteciliği engelleyemediğinden müvekkilinin tapu kaydına güvenerek işlem yaptığından Hazinenin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp davalılardan Hazine hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu olayda tapuda resmî satış senedi, satış talepnamesi vb düzenlenmediği ve tapuda tescil işlemlerinin yapılmadığı tüm dosya kapsamıyla sabit olduğundan davacının zararından davalı Hazinenin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca sorumlu olmadığı, fotoğrafı değiştiren tapu memuru ...’ın haksız fiil hükümleri uyarınca sorumlu olduğu, hal böyle olunca dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, yargı kararlarındaki oluşa ve kararın dayandığı gerekçelere göre;... Mahallesi 811 parsel sayılı 1.610,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliği ile 1952 yılında yapılan kadastro yoluyla İsa Adışanlı adına tespit ve tescil edildiği, 18.04.1985 tarihinde satış yoluyla ...’e geçtiği, 20.09.2011 tarih 47079 yevmiye numaralı resmî senetle satış yoluyla Mehmet oğlu ...’e geçtiği, taşınmazın halen Mehmet oğlu ...adına tapuda kayıtlı olduğu, davalılardan ... ve ... ile kimliği belirlenemeyen üçüncü kişinin sahte nüfus cüzdanı kullanarak ... Mahallesinde bulunan 811 parselin satışı yönünde ...'nin vekil tayin edilmesine ilişkin ...16. Noterliğinin 04.08.2014 tarih ve 19603 sayılı sahte vekâletnamenin düzenlendiği, tapu memurlarından ...’ın da çekişmeli taşınmazın ...’e satılmasına ilişkin 20.09.2011 tarih 47079 yevmiye numaralı resmî satış senedindeki fotoğrafı söküp yerine sahte vekâletnamedeki ve sahte nüfus cüzdanındaki fotoğrafı yapıştırdığı, davacının sahte vekâletname, kimlik belgesi ve ...Tapu Müdürlüğü'nün 20.09.2011 tarih ve 47079 yevmiye numaralı resmî senet üzerindeki fotoğrafların aynı olduğunu görmesi üzerine, taşınmazın satışı hususunda davalı gerçek kişilerle anlaştığı, akabinde "satış protokolü" ve "ibraname" başlıklı belgeler tanzim edilerek 454.000,00 TL bedelin ödendiği; ancak henüz tapuda resmî işlem yapılmadan önce durumun fark edilmesi üzerine ...Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, tapu memurları ile davalı gerçek kişiler hakkında ceza davası açıldığı, ...8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/308 Esas, 2020/229 Karar sayılı kararıyla ...adına düzenlenmiş belgelerde fotoğrafı bulunan; ancak kimliği belirlenmeyen kişi ile ..., ... ve ...’un işbirliği yaparak tapu kaydında bulunan fotoğrafın kimliği belirlenemeyen kişinin fotoğrafına uydurularak satış sözleşmeleri ve noter vekâletnameleri düzenletmek suretiyle ...’e ait 811 parseli 454.000,00 TL bedelle haricen satış sözleşmesiyle ...’a sattıkları, ...’ı dolandırdıkları, böylelikle ..., ... ve ...’ın iştirak halinde zincirleme kamu görevlisinin resmî belgede sahtecilik suçunu ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiği, karar her ne kadar bozulmuş ise de olayın oluşuna dair bozmada değerlendirme bulunmadığı anlaşılmaktadır.

3. Dava dışı ...'ün kimlik bilgileri kullanılarak sahte kimlik ve sahte vekâletname düzenlemek suretiyle davaya konu zararın gerçekleştiği sabit olmakla birlikte tapuda herhangi bir devir işlemi yapılmadığı, tapu memurunun eyleminin şahsi sorumluluk gerektirdiği gözetildiğinde davalı Hazine yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.