"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1557 Esas, 2023/1561 Karar
KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/309 Esas, 2023/565 Karar
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi eski 608 ada 19 parsel sayılı taşınmaza yapılan imar uygulaması ile toplamda 227,00 m²lik kısmın bedele dönüştüğünü, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile bedele dönüşen kısım için takdir edilen bedelin artırılarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesine göre uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında 03.05.1985 tarihli 3194 sayılı İmar Kanunu'nda (3194 sayılı Kanun) öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir denildiği ve buna göre davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacılar vekili tarafından bedele çevrilen hissenin bedel arttırımı talep edilmiş ise de zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerekeceğini, şuyulandırma işleminin tapuya 1994 yılında kayıtlandığını, davacının murisinin talebi üzerine bedelin ...Belediyesi fon hesabına yatırılarak alındığı, ödeme yapılmış olduğundan talep edilen bugünkü emsal değerin nazara alınmasının mümkün olmadığını, dava konusu alanla ilgili yapılan çalışmalarla taşınmazın ekonomik değerini arttığı, parsellerin ayırma işlemi ile imara açılarak bina yapma imkânının tanındığı ve yapılan şuyulandırmalarla kamu hizmet alanlarının belirlendiğini, talep edilen bedelin fahiş olup kabul edilmesinin mümkün olmadığı, görev itirazı ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın usul ve esastan reddini, mahkeme masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve arttırılan bedelin dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararda davacı tarafa yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, idari yargı tarafından iptal edilmekle şuyulandırma bedelinin talep edilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların murisi Abdülkadir Altınsoy’un dava konusu taşınmazda 10/50 hissesine göre hesap
edilen 284 m²sinde 57 m² düzenleme ortaklık payı kesildikten sonra kalan 227 m²nin (227.000.000 eski TL) bedele dönüştürüldüğü,
davacının 01.02.1996 tarih 1883 sayılı imzalı dilekçesi üzerine Türkiye Halk Bankası ... Şubesi mülga Emlakbank Hesap Ekstre
Raporunda ...müşteri numaralı ...Belediyesi İmar Fon hesabından bedelin ilgilisine ödendiği;
ayrıca ... tarafından 05.02.1996 tarihinde ...11. Noterliğinde 003745 numaralı düzenlenmiş ...Belediye
Başkanlığına karşı hiçbir yasal hakkını kullanmayacağına dair feragatname ve muvafakatname bulunduğu gözetildiğinde, davacıya yapıldığı anlaşılan (227.000.000 eski TL) ödemenin mahsubu ile hükme esas alınan 04.09.2022 tarihli ek raporda belirtilen 1.328.153,83 TL üzerinden davanın kısmen kabulü gerekirken tümüyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 6745 sayılı Kanun ile değişik geçici 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.