Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11938 E. 2024/3997 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespiti ve daha önce tesis edilmiş irtifak hakkı ile yeni irtifak hakkı arasındaki farkın belirlenmesi noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, daha önce tesis edilmiş irtifak hakkının zemin üzerinde fiilen mevcut olmadığının tespiti ve yeni irtifak hakkının bu husus gözetilerek hesaplanması gerektiği yönündeki Yargıtay bozma kararına uygun olarak verildiği, ancak hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ni aştığı gözetilerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/127 Esas, 2023/1607 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.01.2021 tarihli ve 2018/138 Esas, 2021/8 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli ve 2021/260 Esas, 2022/1866 Karar sayılı kararı ile kuru tarım arazi niteliğindeki taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasında ve pilon yeri bedelinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı uyarınca derhâl ödeme ve faiz yönünden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli ve 2021/260 Esas, 2022/1866 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tapu kaydı incelendiğinde dava konusu taşınmazın 9.351,00 m²lik bölümünde TEK lehine 1287 yevmiye numaralı 25.04.1979 tarihli irtifak kaydı bulunduğu, 23.03.2020 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz üzerinde daha evvel tesis edilen ve tapuda tescili yapılan 9.351,00 m²lik irtifak hakkı ile davacı kurum tarafından yeni tesis edilmek istenilen 9.534,83 m²lik irtifak hakkı arasında kalan fark 183.83 m² irtifak alanının davacı kurum tarafından tescili istenilen irtifak hakkı olduğu belirtilmesine rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 9.534,83 m²lik irtifak alanı üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle çelişki yaratıldığı anlaşıldığı; dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki 9.351,00 m²lik irtifak hakkına konu hattın zeminde fiili olarak bulunup bulunmadığı tespit edilerek, zeminde fiili olarak var ise kamulaştırılmaya konu irtifak kurulmak istenilen 9.534,83 m² alanı kapsayan enerji nakil hattı ile tapu kaydında bulunan 1979 tarihli 9.351 m²lik TEK lehine bulunan irtifak hakkına esas enerji nakil hattının ölçekli krokilerinin çakıştırılması sağlanıp, bu konuda denetime elverişli şekilde krokiye bağlanmış fen bilirkişiden ek rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesininn yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edildiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde 25.04.1979 tarih ve 1287 yevmiye numarası ile TEK Genel Müdürlüğü lehine 9.351,00 m²lik daimi irtifak hakkı tesis edilmiş olduğu ancak bu irtifaka konu olan Enerji Nakil Hattının fiilen zeminde mevcut olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde daha evvel tesis edilen ve tapuda tescili yapılan 9351.00 m²lik irtifak hakkı ile davacı kurum tarafından yeni tesis edilmek istenilen 9534.83 m²lik irtifak hakkı arasında kalan farkın 183.83 m² olup bu irtifak alanının davacı kurum tarafından tescili istenilen irtifak hakkı olduğunun bildirildiği, dolayısıyla 183.83 m² irtifak alanı üzerinden davanın kabulü gerektiği kanaatine varılmakla kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedel ile kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedel arasında fahiş fark olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kamulaştırma bedelinden daha yüksek bir değerde vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşıldığından, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden, davalı lehine 2.350,95 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinde yer alan ''AAÜT uyarınca 17.900-TL'' ibaresi çıkartılarak yerine ''Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.350,95 TL'' ibaresi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.