"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/309 Esas, 2022/895 Karar
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/553 Esas, 2021/26 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin paydaş olduğu İstanbul ili, Kartaltepe ilçesi, ... Mahallesi, 618 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçelerinde özetle; taşınmaza el atmanın olup olmadığının belirli olmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki özelliklerine göre dava tarihindeki değerine hükmedilmesi gerektiğini, talep edilen tazminatın hakkaniyete uygun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının ve seçiminin hatalı olduğunu, bedelin düşük belirlendiğini, objektif değer azaltıcı unsur indiriminin hatalı yapıldığını, arta kalan kısımdaki değer azalış oranının düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idari yargıda dava açılması gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini, plan tadilatından sonra bina yapıldığından arta kalan kısımda değer kaybı oluşmayacağını, intikal yapıldığından davacıların güncel tapu kaydındaki payına göre hesaplama yapılması gerektiğini, takyidatların bedele yansıtılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin doğru olduğu; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği; proje bütünlüğü gereği fiilen el atılmayan ve imar planında ağaçlandırılacak alanda kalan bölümün bedeline hükmedilmesinin de yerinde olduğu, el atmadan arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrik durumu nazara alınarak uygulanan değer azalış oranının uygun olduğu, taraf vekillerinin itirazlarının 09.11.2020 tarihli ek bilirkişi raporu ile karşılandığı, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu; dava konusu taşınmazın kaldırım ve yol olarak el atılan kısımlarının genişletme olarak el atıldığı, ağaçlandırılacak alan için ise 2009 yılı plan tadilatı ile el atıldığı anlaşılmakla resen nispi harca hükmedilmesi gerektiği; dava konusu taşınmazın kaldırım alanında kalan kısmı için hesaplanan el atma tazminatından, objektif değer azalış indirimi yapılması doğru olmadığından taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, davacının dava konusu taşınmazın kaldırım alanında kalan kısmı için hesaplanan el atma tazminatından indirilen objektif değer azalış indirimi nedeniyle ek dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca objektif değer indiriminin hatalı olduğu belirtildiği hâlde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ekonomisine uygun olmadığını, vekâlet ücretinin, belirlenen bedelin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun’un 369 uncu, 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen ağaçlandırılacak alanda kaldığı, el atılan kaldırımın ve imarda ağaçlandırılacak alanda kalan kısım bedellerinin proje bütünlüğü ilkesi gereği davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazın kaldırım olarak el atılan kısmına 14.700,00 TL/m² üzerinden değer biçilmesi gerekmektedir.
5. Dava konusu taşınmazın imar plan tadilatı öncesinde yolda kalan kısmının imar plan tadilatı sonrasında yolun daralması nedeniyle ağaçlandırılacak alan olarak ayrıldığı, dosya kapsamında fiilen kaldırım olarak el atılan kısım ile ağaçlandırılacak alanda kalan kısmın bedeline hükmedildiği, davacının mülkiyet hakkının ihlal edildiği kısmın bu alanlarla sınırlı olduğu, mevcut tadilat nedeniyle imarda konut ve ticaret alanında kalan bölümde bir değişiklik olmadığı gibi davacılara ait yapının imar plan tadilatından daha sonra yapıldığı anlaşıldığından hukuki dayanağı bulunmayan bilirkişi kurulu raporundaki gerekçeye itibar edilerek taşınmazın 690,30 m² kısmında değer kaybı verilmesi bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.