Logo

5. Hukuk Dairesi2023/130 E. 2023/7140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu sicilinde mükerrer kayıt nedeniyle davacıların mülkiyet hakkını kullanamaması sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların tapu kaydının halen devam etmesi ve mükerrer kayıt sebebiyle açılmış bir tapu iptal ve tescil davasının bulunmaması nedeniyle, zararın tespiti için öncelikle tapu iptal davası açılması gerektiği gözetilerek, koşulları oluşmayan tazminat davasının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2490 Esas, 2022/2807 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/304 Esas, 2022/206 Karar

Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı ... Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Çorum ili, ... ilçesi, Gülabibey Mahallesi 294 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın davacılar ve murisleri adına kayıtlı olduğunu, Çorum Belediyesinin yol fazlalarının belediye adına tescilini talep etmesi sonrasında müvekkilleri adına kayıtlı taşınmazın 361 m² lik kısmının önce Çorum Belediyesi adına, daha sonra da trampa suretiyle üçüncü kişiler adına mükerrer kayıt oluşturacak şekilde Çorum ili, ... ilçesi, Gülabibey Mahallesi 2429 ada 23 parsel numarası verilerek tescil edildiğini, böylece çifte tapu olgusunun ortaya çıktığını, 23 nolu parsel üzerine malikleri üçüncü kişiler tarafından yapı inşaa edildiğini, halen mesken olarak kullanıldığını, bu yüzden davacıların Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının kendilerine sağladığı yetkileri kullanamadığını, davacılar adına mevcut bulunan tapu kaydının davacılara hiçbir fayda sağlayamadığını sadece kağıt üzerinde mevcut bulunduğunu, bu nedenle Çorum İdare Mahkemesinin 2021/510 Esas, 2021/619 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğini, Çorum İdare Mahkemesinin kararının 03.11.2021 tarihinde kesinleştiğini, davacıların mülkiyet haklarını kullanamamaları nedeniyle uğramış oldukları zararın davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın idari yargıda açılması gerektiğini, açılan davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davanın husumetten reddinin gerektiğini, belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapuda mükerrerlik nedeniyle zararlarının oluşmasına karşın yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre davacıların dava konusu taşınmazda tapu kayıt maliki olma sıfatları devam ettiği gibi dava konusu yere ilişkin mükerrer tapu kaydı nedeniyle açılmış bulunan bir tapu iptal ve tescil davası da bulunmadığından, koşulları oluşmadığından bahisle davacının davasının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; tapuda mükerrerlik nedeniyle zararlarının oluşmasına karşın davalarının reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından ... bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

6. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun)12 nci maddesinin 3 üncü fıkrası ve 14 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu; Çorum ili, ... ilçesi, Gülabibey Mahallesi 294 ada 3 parsel sayılı taşınmazın verasette iştirak halinde davacı ..., davacı ... ile ...'un murisi ... Ruhat Benderli adına 04.06.1963 tarihinde kadastro çalışmaları neticesinde tescil edildiği, Çorum Belediyesi Encümenin 24.10.1969 tarihli ve 1530 sayılı kararı ile yol fazlalarının belediye adına tesciline ilişkin istemi sonrasında, Çorum Tapu Müdürlüğünün 09.01.1970 tarihli ve 77 yevmiye nolu işlemi ile 768 ada 16 parsel saylı taşınmazın 934.25 m² yüzölçümü ile yoldan ihdas işlemi ile Çorum Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği, daha sonra dava dışı şahıslar adına kayıtlı 768 ada 2 parsel ile tevhit edildiği ve yola terk işlemlerinden sonra 768 ada 21, 22 ve 23 parsellerin oluştuğu, 1995 yılında yapılan ada numarası değişikliği ile taşınmazların 2429 ada numarasını aldığı ve davacılara ait 294 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 18.10.2019 tarih 33185 yevmiye numaralı işlem ile 2429 ada 23 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer olduğuna dair şerh konulduğu, yapılan inceleme neticesinde 21.03.2022 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde de belirtildiği üzere davacılar adına kayıtlı 294 ada 3 parsel ile 2429 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 345.17 m²lik kısmının mükerrer olduğu anlaşılmıştır.

3.Davacıların dava konusu taşınmazda tapu kayıt maliki olma sıfatları devam ettiği gibi davacılar tarafından açılacak tapu iptal davasının sonucunda ortaya çıkan duruma göre davacının zararının nereden kaynaklandığının tespitinden sonra tazminat talebinde bulunabileceğinden ve dava konusu yere ilişkin mükerrer tapu kaydı nedeniyle açılmış bulunan bir tapu iptal ve tescil davası da bulunmadığından, koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.