Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1801 E. 2023/9516 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, davalı idarelerden birinin husumetinin olup olmadığı ve davanın konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... tarafından taşınmazlar için bedel tespiti ve tescil davası açılıp kesinleştiğinden, tazminat talebine ilişkin davanın konusuz kaldığı ve davalı ...'nın taşınmazlara kamulaştırmasız el atmadığının anlaşılması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/454 Esas, 2022/720 Karar

KARAR : Ret/Karar verilmesine yer olmadığına,

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı TOKİ yönünden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Uşak ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 315 ada 210,211,212 ve 304 parsel sayılı taşınmazların davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde, imar planında Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ayrıldığını, bu nedenle mülkiyet hakkının kısıtlandığını, taşınmaza hukuken el atıldığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin görevsiz olduğunu, husumet ve zamanaşımı itirazlarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; idare ile ... arasında Uşak ... Kentsel Yenileme Projesi protokolü imzalandığını, buna göre işlemlerin Belediye tarafından yapılacağından husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.03.2014 tarihli ve 2013/184 Esas, 2014/86 Karar sayılı kararı ile davada idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 06.03.2014 tarihli ve 2013/184 Esas, 2014/86 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur,

2.Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmazların kamulaştırılması üzerine davalı idarece 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları açıldığı, iş bu davaların da Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/436 Esas, 2015/1083 Karar (315 ada 211 parsel için), 2014/435 Esas, 2015/899 Karar (315 ada 210 parsel için), 2014/434 Esas, 2015/1082 Karar (315 ada 212 parsel için), 2014/429 Esas, 2015/896 Karar (315 ada 304 parsel için) sayılı dosyaları ile sonuçlandığı anlaşıldığından davalı idarece açılan bedel tespiti ve tescil davasına ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 17.10.2022 tarihli ve 2016/454 Esas, 2022/720 Karar sayılı kararı ile davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davalı TOKİ yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı idarelerin ortak protokol gereği taşınmaza el attıklarını, el atma olgusunun davalı ... tarafından gerçekleştirildiğini, dava devam ederken davalı TOKİ tarafından bedel tespit tescil davalarının açıldığını ve eldeki davanın konusuz kaldığını, bu nedenle vekâlet ücretine dava dilekçesinde belirttikleri değer üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığını taşınmaz bedelinin belerlenerek bu bedel üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davalı ... tarafından dava konusu taşınmazlar için bedel tespiti ve tescil davası açıldığı ve davanın kesinleşmiş olduğundan, konusuz kalan tazminat talebine ilişkin dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davalı ...'nın taşınmazlara kamulaştırmasız el atmadığı anlaşıldığından ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi yerindedir.

3.Davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre dava değeri üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan vekâlet ücretine hükmedilmesi ve vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı taraftan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

23.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.