Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1810 E. 2023/8411 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalının kendi su hattına izinsiz bağlantı yaparak su kullandığı iddiasıyla açtığı hakimin müdahalesi davasının kabulü üzerine yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi davada, işlemden kaldırıldıktan sonra yenilenen davanın tekrar takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılması gerekirken, mahkemece esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/493 Esas, 2022/267 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki hakimin müdahalesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bilgisi ve izni olmaksızın davalı ...'ün müvekkilinin su sayacının bağlı olduğu hatta ek bir boru ve sayaç takarak müvekkilinin suyundan/boru hattından kendi dükkanına su çekmeye başladığını, davalının ticari işletmesine su kullanması sonucunda müvekkilinin evindeki suyun basıncının düşmesi sonucunda kendi evindeki su kullanımında düşüş olduğunu ve su ile çalışan ev aletlerini kullanamadığını müvekkiline ait 2062676 abone numaralı ve 39446731 sayaç numaralı İZSU hattından, davalı tarafın bağladığı T branşmanını ve ilgili boru hattı ve su sayacının sökülmesine/kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan hukuka, ahlaka ve vicdana aykırı davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın gerek İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2013/92 D. İş sayılı dosyada yaptırdığı delil tespitinin başvuru dilekçesinde gerekse işbu dava dilekçesinde müvekkilini gizli saklı kaçak hat çekmekle itham ettiğini, müvekkili su hırsızlığı yapıyormuş gibi suçlayıcı ifadeler kullandığını, bu iddiaların hakikatle hiçbir ilgisinin olmadığını, müvekkilinin kişilik haklarına yönelik bu iddialar ve yine sırf müvekkilinin huzurunu kaçırmak maksadıyla İzmir C.Başsavcılığı, 2013/50734 Nolu soruşturma dosyasında yapılan kötü niyetli şikayetlerle ilgili yasal başvuru haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili ve davacının uyuşmazlığın bulunduğu binanın kat malikleri olduklarını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 15 ve 16 ncı maddeleri gereğince, her kat malikinin bağımsız bölümler ve ortak yerler konusunda hak sahibi olduklarını, müvekkilinin uyuşmazlığa konu binada iş yeri sahibi olduğunu, iş yerinde su kullanma ihtiyacı olduğunu, bu ihtiyacını karşılamak üzere her kat maliki vatandaş gibi Büyükşehir Belediyesine bağlı İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresine abonelik tesisi için başvurduğunu ve akabinde abonelik tesis edildiğini, yetkililerin gelerek sayacı taktıklarını, müvekkilinin hangi borudan nasıl su bağlandığı konusunda bilgisi, ilgisi ve müdahalesinin olmadığını, branşman hattına 'T' bağlanmış olmasının, davacının su kullanımına zararının olmadığının belirtildiğini, bu davada husumetin müvekkile değil, İZSU'ya yöneltilmesi gerektiğini, davaya husumet yönünden itiraz ettiklerini, ayrıca davanın İZSU'ya ihbar edilmesini, müvekkiline karşı açılmış bulunan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.01.2014 tarihli ve 2013/908 Esas, 2014/92 Karar sayılı kararı ile davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, Mahkemece, ana yapıya ait tesisat projesinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip, mahallinde yapılacak keşifte uzman bilirkişi tarafından uygulanması sonucunda tesisat projesine aykırı davranılıp davranılmadığı konusunda rapor alınması, projeye aykırılık durumunda projenin uygun hale getirilmesi için süre verilmesi, tesisat projesi bulunamadığı takdirde ise mevcut işlemin davacı bağımsız bölümünün su kullanımında güçlük yaratıp yaratmadığı tespit ettirilip, sorun yaratıyor ise bu durum için alınacak önlemler (davalının su kullanımı ve aboneliği iptal edilemeyeceği dikkate alınarak) açıklattırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli ve 2015/493 Esas, 2022/267 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümü davacıdan satın aldıklarını, iyiniyet yönünden hiçbir araştırma yapılmadığını, ayrıca dosyanın ikinci kez yenilemeye bırakılması sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 18 inci ve 33 üncü maddeleri.

3. 6100 sayılı Kanun'un 320 inci ve 316 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, eldeki davanın 6100 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra açıldığı, dava dosyasının 06.11.2018 tarihli celsede kimsenin gelmemesi sebebiyle işlemden kaldırıldığı, 09.11.2018 tarihinde davacı vekilinin yenileme dilekçesi verdiği, yargılama devam ederken bu kez 01.10.2019 tarihli duruşmada kimsenin gelmemesi sebebiyle dosyanın ikinci kez işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 07.10.2019 tarihinde davayı ikinci kez yenilediği anlaşılmaktadır.

3. Dava basit yargılama usulünün uygulandığı Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmektedir. 6100 sayılı Kanun'un 320 inci maddesinde basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin açıkça hükme bağlanması ve eldeki davanın da yenilendikten sonra tekrar takipsiz bırakılmış olması karşısında mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerine esas hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan kararın BOZULMASINA

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.