"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 431 ada 4 parsel(eski 3381 parsel) sayılı taşınmazın irtifak bedelinin tespiti ile irtifak hakkının tapuya tesis ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, acele el koyma dosyasında dava konusu taşınmaza eksik değer biçildiğini, acele el koyma dosyasında keşfe katılmadığını, dava konusu taşınmazın konumu imar planında yer alması, yola cepheli olması ve Dilovası Sanayi Bölgesi alanında kalması gibi özellikleri dikkate alınarak dava konusu taşınmaza daha yüksek değer belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.02.2012 tarihli ve 2010/275 Esas, 2012/79 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin toplam 290.361,00 TL olarak tespiti ile acele el koyma bedeli olarak ödenen 110.721,60 TL'nin mahsubu ile bakiye 179.639,00 TL’nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 28.02.2012 tarihli ve 2010/275 Esas, 2012/79 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmaz dava açıldığı tarih olan 03.06.2010 tarihinde kadastro parseli niteliğinde olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın imar uygulaması gördüğünden bahisle de emsalden %40 oranında değerli kabul edilmesi suretiyle fazlaya karar verilmesi, 3381 parsel sayılı taşınmazın ise imar uygulaması sonucu 431 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmış olup infazda tereddüt yaratmamak amacı ile taşınmazın imar uygulamasından sonraki halini ve bedeline hükmedilen irtifak alanını gösterir şekilde kroki düzenlenmesi için fen bilirkişiden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması ve fark bedele 04.10.2010 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 15.03.2017 tarihli ve 2016/7Esas, 2017/153 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 198.253,00 TL olarak tespiti ile fazla ödenen 92.108,00 TL'nin davacı idareye iadesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.03.2017 tarihli ve 2016/7 Esas, 2017/153 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; emsal olarak kabul edilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas m² değerleri karşılaştırıldığında, dava konusu taşınmazın emsalle aynı değerde olduğu anlaşılmasına rağmen, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsalden daha az değerli olduğu kabul edildiğinden rapor inandırıcı bulunmayarak yeniden emsal incelemesi yapılması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin 13.10.2021 tarihli ve 2018/472 Esas, 2021/328 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne,kamulaştırma bedelinin 260.754,83 TL olarak tespiti ile bu bedelden acele el koyma dosyasında hükmedilen 110.722,00 TL’nin mahsubu ile fark bedelin 150.032,83 TL olduğunun tespitine, davacı idare tarafından depo edilen 150.032,83 TL kamulaştırma fark bedeli 08.05.2012 tarihinde davalı tarafa ödenmiş olduğundan davalıya ödenecek bedel bulunmadığına, davalıya fazla ödenen 29.606,17 TL kamulaştırma bedelinin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin 06.12.2022 tarihli ve 2022/9450 Esas, 2022/17581 Karar sayılı kararıyla, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve kanuna uygun hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; davacı idareye ING Bank aracılığıyla ikinci bozma kararından sonra 28.03.2017 tarihli makbuz ile TEİAŞ’ın Ziraat Bankası hesabına "... kamulaştırma bedel iadesi" açıklaması ile 81.322,20 TL iade edildiğini, parayı müvekkili adına eşi Cengiz Karpak’ın kardeşi Fatma Canan Coşar’ın yatırdığını, dekont ve iade dikkate alınmadan verilen onama kararının hatalı olduğunu ve gerekçeli kararın 3 üncü ve 8 inci bendinin düzeltilmesi gerektiğini, davalının idareden alacaklı olduğunu, yapılan bu ödemenin idare tarafından da kabul edildiğini ve ihtilaflı olmadığını ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukukî dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup davalı vekilinin sair karar düzeltme istekleri 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmadığından yerine değildir.
3.Buna karşın; davalının vekilinin temyiz dilekçesi ile aynı doğrultudaki karar düzeltme dilekçesinde, ikinci bozma kararından sonra 28.03.2017 tarihli makbuz ile TEİAŞ’ın Ziraat Bankası hesabına "... kamulaştırma bedel iadesi" açıklaması ile 81.322,20 TL iade edildiğini ileri sürdüğü ve dilekçesi ekinde dekont sureti sunduğu dikkate alınarak, bu husus araştırılıp davacı idareye iade edilen kamulaştırma bedeli olup olmadığı kesin olarak tespit edildikten sonra, son karar ile tespit edilen kamulaştırma bedelinden eksik bedel depo edilmiş ise davacı idareye depo ettirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği bu defa yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından hükmün bu yönden bozulması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin açıklanan yönden kabulü ile,
2.Dairemizin 06.12.2022 tarihli ve 2022/9450 Esas, 2022/17581 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.10.2021 tarihli ve 2018/472 Esas, 2021/328 Karar sayılı kararının değerlendirme kısmının (3) numaralı bendinde açıklanan sebeple BOZULMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ve temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.