"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1976/75 Esas, 1991/1258 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkin ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin 1976/75 Esas, 1991/1258 Karar sayılı kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 12.10.2022 tarihinde kesinleştirme şerhi verildiği anlaşılmıştır.
Davalı idare vekilinin talebi üzerine halen aktif avukat olarak görev yapmakta olan Av. ... yerine davalı Belediyenin E-Tebligat adresine gerekçeli kararın tebliğe çıkartılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle Mahkemece 26.12.2022 tarihli kararı ile kesinleştirme şerhini kaldırmıştır.
Mahkeme asıl kararı davalı idare vekilince, kesinleştirme şerhinin kaldırılmasına ilişkin ek karar davacılar vekilince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Mahkemenin gerekçeli kararının tebligatın 08.08.2022 tarihinde ...'nın elektronik adresine tebliğ edildiğine dair Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) e-tebliğ mazbatasının görüldüğünü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/A maddesi ve 06.12.2018 tarihli 30617 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasına göre ''... İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılır. Temsile yetkili olan kişilerin ayrı bir elektronik tebligat adreslerinin bulunması bu kuralın uygulanmasına engel olmaz .'' hükmü uyarınca muhtıra içerikli elektronik tebligatın vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılması gerektiğinden usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından verilen karar davalı idareye 08.07.2022 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 03.01.2023 tarihinde verilmiştir. Bu nedenle temyiz dilekçesinin süre aşımı sebebiyle temyiz isteminin reddi gerekir.
Davacı vekilinin kesinleştirme şerhinin kaldırılmasına ilişkin ek kararın temyiz edilmesine gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinde ilk derece mahkemelerinin hangi kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, 361 inci ve 362 nci maddelerinde ise temyiz edilebilen ve temyiz edilemeyen kararlara ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Öte yandan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 426, 427 ve 428 inci maddelerinde de benzer şekilde düzenlemeler bulunmaktadır.
6100 sayılı Kanun’un, temyiz edilebilen kararları düzenleyen 361 inci maddesi “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. (2) Davada haklı çıkmış olan taraf da hukuki yararı bulunmak şartıyla temyiz yoluna başvurabilir.” hükmünü içermektetir.
6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”, İkinci fıkrasına göre; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." 1086 sayılı Kanun'un 427 nci maddesinin birinci fıkrası maddesi hükmünce, “ mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.”
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ancak mahkemelerce verilen nihai kararların temyizi mümkün olup, mahkemenin talep üzerine kesinleştirme şerhinin kaldırılması şeklinde verdiği ek kararın temyizi kabil bir karar olmaması nedeniyle davacı vekilinin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı İdare Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,
2. Davacı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.