"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3677 Esas, 2022/3887 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/507 Esas, 2022/426 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ecrimisil bedeli yönünden karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine, tazminat bedeli yönünden başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2374 parsel (yenileme ile ... ... Mahallesi 100 ada 260 parsel) sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davanın müvekkili idareye yöneltilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından el atılmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, taşınmaz üzerindeki yolun ... Mahallesi ile ilçe merkezini birbirine bağladığını, haricen yapılan araştırmada 2012 yılında ... tarafından yapıldığı bilgisini öğrendiklerini, taşınmaz üzerindeki yolun sözü edilen belediyenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığını, ecrimisil talebinin de dayanaksız olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiilen el atılmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmaz üzerindeki yolun ... Mahallesi ile ilçe merkezini birbirine bağladığını, haricen yapılan araştırmada 2012 yılında ... tarafından yapıldığı bilgisini öğrendiklerini, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca taşınmaz üzerindeki yolun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının yetki ve sorumluluk alanında kaldığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, arta kalan kısmın yüzölçümü dikkate alındığında el atılan kısmın değerinden daha yüksek değer azalışı bedeline hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil talebinin soyut bir iddiaya dayandığını, taşınmazın kiraya verilebilme ve gelir getirme durumunun ispatlanamadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ecrimisil yönünden İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla istinaf kesinlik sınırı altında kalması sebebiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, tazminat yönünden dava konusu taşınmazın sulu arazi olarak değerlendirilmesi, kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak uygulanması, taşınmaza net gelir yöntemine göre değer tespitinde münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınmayacağının ve brüt gelirinin 1/3'ünden az olamayacağının gözetilmesi, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi, taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan mevcut irtifak hakkının yarattığı değer düşüklüğünün nazara alınması ve kamulaştırmasız el atılan kısım dışında kalan alanda değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin doğru görüldüğü, fakat dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle el atılmış olması nedeniyle, taşınmazın üç parçaya bölündüğü, taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında 16.12.2022 tarihli ek fen bilirkişi raporu ve krokisinde kamulaştırmasız el atma dışında kalan (C) harfi ile gösterilen 6.971,57 m²lik kısımda herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, bu alanda değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi, 2019 yılı Turgutlu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetveli kullanılarak net gelir hesabı üzerinden bedel tespiti yapan bilirkişi kurul raporuna göre karar verilmesinin doğru bulunmadığı, dava konusu taşınmazın yer aldığı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 ve 2019 yılı sulu şartlarda yetiştirilen zeytin ürününe ait maliyet çalışması yapılmadığının bildirilmesi üzerinde 2019 yılı İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetvelindeki verilere göre usul ekonomisi de dikkate alınarak ek rapor alınmadan Dairece kamulaştırmasız el atma bedelinin yeniden hesaplandığı, ayrıca Dairece yazılan müzekkerelere ilişkin ... Belediye Başkanlığının 26.12.2022 havale tarihli cevabi yazısı ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının 28.12.2022 havale tarihli cevabi yazısında dava konusu taşınmaz üzerinden geçen ve "... Caddesi" olarak kullanılan caddenin bakım ve onarımının ... sorumluluğunda olduğunun bildirilmesi doğrultusunda davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, kabule göre de 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek 4 üncü madde uyarınca, hükmedilen tazminat ve ecrimisil bedeli toplamı üzerinden maktu harç alınması gerekirken nispi harç alınmasının doğru görülmediği gerekçeleriyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atmadan arta kalan kısımlardan fen bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen 6.971,57 m²lik kısım için uygulanan değer azalışının Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla kaldırılmasının doğru olmadığını, taşınmazın yüzölçümünün küçülmesi ve tarımsal bütünlüğünün bozulması nedeniyle bu kısımda da değer azalışının gerçekleştiğini, arta kalan kısımların yeni parsel numarası verilerek müvekkil adına tesciline ilişkin hüküm kurulmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili belediyenin sorumlu olduğu ... Caddesi ile dava konusu taşınmaz üzerinden geçen ... Yolu Caddesinin birbirinden farklı yollar olup, taşınmazdan geçen yolun müvekkili belediyenin sorumluluğunda bulunmadığını, dosya kapsamında yer alan 10.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda yolun 14 metre genişliğinde olduğunun tespit edildiği, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında da açıkça belirtildiği gibi uygulama imar planlarına göre en az 17 metrelik yollar dışında kalana yolların kamulaştırma, yapım ve onarımından İlçe Belediyelerinin sorumlu olduğu, dolayısıyla sorumluluğun ... Belediye Başkanlığında olduğunu, Turgutlu İlçe Tarım Müdürlüğü verileri yerine, taşınmazın bulunduğu ... İlçe Tarım Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artışı oranının yüksek uygulandığını, bu nedenle dava konusu taşınmaz için fahiş bir bedel belirlendiğini, mevcut irtifak hakkına ilişkin değer düşüklüğü oranının düşük uygulandığını, el atılan kısım dışında kalan alan için değer azalışı uygulanmaması gerektiğini, ecrimisil hesaplamasının ve hükmedilen ecrimisil miktarının hatalı olduğunu, tashih şerhi ile hükmün değiştirilmesi suretiyle müvekkil idareye düşen borcun artırılması sonucunu doğuracak şekilde vekâlet ücreti ödemesine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü madde.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2374 parsel (yenileme ile ... ... Mahallesi 100 ada 260 parsel) sayılı taşınmaza net zeytin geliri esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin sorumlu idarenin tespitine yönelik Bölge Adliye Mahkemesince yazılan müzekkerelere verilen ... Belediye Başkanlığının 26.12.2022 havale tarihli ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının 28.12.2022 havale tarihli cevap yazıları doğrultusunda davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3.7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4 üncü maddenin üçüncü fıkrası “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki davada dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup, bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında fiilen el atılan taşınmaz bedeli yönünden nispi harca hükmedilmesi gerekirken, maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bendinin (7) numaralı alt bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine "Alınması gereken 7.311,36 TL nispi harçtan, tahsil edilen 44,40 TL peşin harç ve 5.804,32 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.848,72 TL'nin mahsubu ile bakiye 1.462,64 TL harcın davalı ... Başkanlığından alınarak Hazineye irat kaydına," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ...'ndan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.