"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2688 Esas, 2022/3548 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/259 Esas, 2020/217 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun
kısmen kabulu ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın belediye hizmet alanı (atık su arıtma tesisi) olarak kamulaştırılmasına ilişkin alınan karara ve taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belediye hizmet alanı (atık su arıtma tesisi) olarak işlenmesine ilişkin idari işlemlere karşı İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2015/1456 Esas ve İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2016/375 Esas sayılı dosyalarında ayrı ayrı dava açtıklarını ve davaların halen derdest olduğunu, davacı idarenin taşınmazın bulunduğu alanda atık su arıtma tesisi kurması için imar planı değişikliği yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu tesisin yapılmasının çevreye zarar vereceğini, dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın sanayi bölgesinde bulunduğunu, nüfusunun sürekli arttığını, taşınmazın değerinin sürekli artış görterdiğini, İzmir-Ankara karayoluna yakın olduğunu, aynı şekilde İzmir-İstanbul otoyoluna da yakın olduğunu, tüm belediye hizmetlerinden yararlandığını, bu nedenle müvekkiline ait taşınmazın kamulaştırma bedelinin talep ettikleri gibi tespit edilmesini, idari yargıdaki iptal davasının sonucunun beklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında tarla vasfında olduğu halde arsa olarak nitelendirilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, yüksek bedelli emsal ile kıyaslama yapılarak rayicinin çok üzerinde bedel belirlendiğini, emsal alınan taşınmazın dava konusu taşınmaz ile benzer niteliklere sahip olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa olarak nitelendirilmesinin doğru olduğu, istinafa gelen tarafın sıfatına göre emsal karşılaştırması neticesinde varılan sonuç bakımından bir olumsuzluk görülmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunun 2942 sayılı Kanun'un değer belirlemeye esas düzenlemelerine teknik olarak uygun olduğu, dosya kapsamında dava konusu taşınmaza ilişkin kayıtların toplandığı, bilirkişi raporunun dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiğinin görüldüğü, alınan emsalin uygun olduğu, dosyada mevcut verilere göre dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla kadastral parsel, emsal alınan taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar parseli olduğu, dolayısıyla bilirkişi raporunda düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının doğru olduğu, taşınmaz üzerinde yer alan ağaçlara maktuen değer biçilmesinin yerinde olduğu, ancak tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen kısmının da neması ile birlikte derhal ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerinde bulunan ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.