Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2180 E. 2024/157 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından açılan kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, davalı idarenin bir kısım davacılar lehine açılan tezyidi bedel davası sonucu oluşan kamulaştırma bedelini ödediğini ileri sürmesi üzerine, davanın kısmen reddine karar verilmesi gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından dava konusu taşınmazın bir kısmı için kamulaştırma işlemlerine başlandığı, bir kısım davacılar tarafından açılan tezyidi bedel davası sonucunda kamulaştırma işleminin kesinleştiği ve bu davacılar lehine hükmedilen bedelin ödendiği anlaşıldığından, mahkemenin bu hususu gözetmeksizin karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/473 Esas, 2022/204 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.01.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ... gelmiş, davacılar vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Kocaeli ili, Gebze ilçesi, ... Mahallesi, 109 ada 8 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını dava konusu taşınmaza fiilen el atıldığını, davacıların paylarına karşılık gelen tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza ilişkin tapu kaydı, imar durumu, haritalar ve hava fotoğraflarının, emlak beyannamesi rayiç emlak bildirimlerinin emsal taşınmaz kayıtlarının getirtilerek bilirkişi incelemesi yapılmasını, müvekkilinin kamu kuruluşu olduğunu, talep edilen değerin fahiş olduğunu, ayrıca müvekkilinin her türlü harçtan muaf olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 20.01.2015 tarihli ve 2011/828 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin 20.01.2015 tarihli ve 2011/828 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; uygun emsal incelenmediği, taşınmazın bir kısmının bedeline hükmedildiği halde tüm tapusunun iptaline karar verildiği, vefat eden davacıların mirasçıları davayı takip ettiği halde karar başlığında adlarının gösterilmediği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; sundukları noter tebligatı ve tezyidi bedel kararının Mahkemece hatalı değerlendirildiğini, bir kısım davacılar yönünden sıfr bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, muris ...'a çıkarılan tebligatın oğlu ... imzasına tebliğ olduğunu, bu kişinin kamulaştırmadan haberdar olduğunu, tapuda ferağ verilmediğini, TCDD Genel Müdürlüğünün taşınmazda el atması olduğunu, TCDD Genel Müdürlüğünden bu konuda bilgi alınmadığını, davanın adı geçen idareye ihbar edilmesi gerektiğini, davacıların muris ile bağlantısını gösteren güncel veraset ilamının bulunmadığını, el atma tarihindeki niteliğine göre taşınmaza değer biçilmesi gerektiğini, uygun emsal incelenmediğini, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 3'e göre değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Davalı idare tarafından dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerine başlandığı, kamulaştırma işlemi usulsüz tebliğ edilmiş ise de davacı ... ve ... murisi ... ve davacı ... tarafından kendi paylarına ilişkin tezyidi bedel davası açıldığı, Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.01.1981 tarihli ve 1969/126 Esas, 1981/19 Karar sayılı ilamı ile idarenin taşınmazın 914 metrekare kısmının kamulaştırılmasından vazgeçtiği belirtlerek adı geçen davacıların paylarına düşen kamulaştırma bedellerinin artırılması yönünde kabul kararı verildiği anlaşılmıştır.

5. Bu itibarla bedel arttırım davasına konu 4706 metrekare alanda ... ve ... payları yönünden kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olduğundan adı geçenlerin 4706 metrekare kısımdaki payları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken tezyidi bedel kararı gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davalı idare vekilinin temyi itirazları yerinde olduğundan mahkeme kararının BOZULMASINA,

Davalı idare kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.