"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/186 Esas, 2022/311 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/21 Esas, 2020/519 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, Kayabaşı Mahallesi 131 ada 18 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen yol olarak el atıldığını, bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ana arter listesinde yer almadığını, davalı idarenin yetki ve sorumluluğunda olmadığını, ilçe belediyesinin sorumlu olduğu dikkate alınarak davanın husumetten reddi gerektiğini, el atılan kısmın yol olarak kullanılması durumunda yol olarak terkinine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın değerinin el atılma tarihindeki özellikleri gözönünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne hükmedilen bedelin dava tarihinden yasal faiziyle davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, el atılan kısmın tapu kaydının davacının payı oranında iptali ile davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini, el atma tarihinin tespit edilmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atma tarihinin 1983 yılından sonra olarak tespit edildiği, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca dava konusu taşınmazı kapsayan alanda imar uygulaması yapılmakta olup dava konusu taşınmazı da etkileyeceğinden ilgili kurumlardan imar uygulaması yapılıp yapılmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idarenin vekilin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava konusu taşınmazda imar uygulamasının kesinleşip kesinleşmediği ve davacının başka parselde hisselendirilip hisselendirilmediği, başka parselde hisselendirilmiş olması durumunda hisselendirilen parselin imar planında kamuya özgülenip özgülenmediği ilgili belediye başkanlığından sorulup bu parsele fiilen el atma olup olmadığı da araştırılarak bu konuda fen bilirkişisinden ek rapor alınması için Dairemizce yapılan geri çevrilme sonrası alınan 07.02.2023 tarihli ek raporda; ... Belediye Başkanlığı Yazı İşleri Müdürlüğünün 02.01.2023 tarih ve 128988 sayılı yazısı ile eki imar uygulamasına ait şuyulandırma cetvelinine göre dava konusu ... ilçesi Kayabaşı Mahallesi 131 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilerek 25 ve 26 parsel olduğu, 131 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların da bulunduğu bölgede 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca 09.03.2022 tarihli ve 198892 sayılı Başkanlık Olur’u ile yeni bir İmar Uygulaması yapılmış olduğu, davacı ...’e 131 ada 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerinden eski düzenleme ortaklık payı oranını % 45’e tamamlayacak şekilde düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldıktan sonra 131 ada 30 parselden yer verildiği, 31 ada 30 parselin ise uygulama imar planında toplu işyerleri lejantında kalmakta olduğu, dava konusu eski 131 ada 18 nolu parseldeki davacı ...'in hissesinin gittiği yeni parselin Kayabaşı Mahallesi 131 ada 30 nolu parsel olduğu, 131 ada 18 nolu parselin kapatılmış olduğu, dava konusu 131 ada 18 parsel sayılı taşınmaz imar planında yol alanında kalmakta iken imar uygulaması sonucu başka parsellere hisselendirildiği, hisselendirildiği parsellere el atılmadığı tespit edilmiş olmakla, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.