"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/916 Esas, 2022/1419 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/483 Esas, 2020/43 Karar
Taraflar arasında görülüp kesinleşen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 19 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen hüküm sonrasında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda oluşan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı Hazine vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Artvin ili, ... ilçesi, ... köyü 165 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma planında 251 ve 252 parsel numarası ile yer aldığını, bu taşınmazlara yönelik 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi gereğince açılan zilyedin tespiti ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası sonucunda Ardanuç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/97 ve 2007/108 Esas sayılı dosyalarında müvekkili idare lehine yol olarak terkinine hükmedildiğini, taşınmazların bulunduğu yörede kadastro çalışmalarının başladığını, kadastro tespitleri ile mahkeme kararındaki parsel numaraları ve alanları örtüşmediğinden ifraz ve tescilin gerçekleştirilemediğini, kadastro tespitine göre oluşan 165 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 1.007,45 m²lik kısmının tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu eski 251 ve 252 parsel, yeni 165 ada 21 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Ardanuç Asliye Hukuk Mahkemesince tescil hükmü verildiğini, mahkeme kararlarının infazının 10 yıllık zamanaşımına bağlı olduğunu, henüz zamanaşımı süresinin geçmediğini, dolayısıyla mahkeme kararının tapu memurunca aynen yerine getirilmesinin kanun gereği olduğunu, dava konusu 165 ada 21 parselle ilgili olarak bir kamulaştırma işleminin söz konusu olmadığını, dolayısıyla davacı idarenin tapu iptal ve tescil istemine dayanan davanın reddime karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflarca takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı Hazine vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü avukatları olarak Trabzon, Artvin, Rize, Giresun, Gümüşhane ve Bayburt illerindeki dosyaları takip ettiklerini, haftalık duruşma sayılarının yaklaşık 250-300 olduğunu, uzak ve dosya sayısının az olduğu yerlerdeki duruşmalara genelde mazeret dilekçesi gönderdiklerini, bu dosyaya göndermiş oldukları mazeret dilekçesinin mahkemece kabul görmeyerek dosyanın işlemden kaldırılmasının doğru olmadığını, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hazinenin mirasçısı olduğu davalı ...'nün 1962 yılında vefat etmiş olduğunu, davanın açıldığı tarihte ölü olduğunu, taraflara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeden dolayısı ile taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp karar verilemeyeceğini, gerekçeli karar öncesi taraflarına yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığını, mirasçıların davaya dahil edildikten sonra karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan, Hazine davaya dahil edilmeden karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, ayrıca ...'nün karar başlığında davalı olarak gösterildiğini, ölü kişinin davalı gösterilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı idare vekili tarafından son beş duruşmaya da mazeret bildirilmiş olması nedeniyle, davalı ... vekilinin ise mazeretini belgelendirmediğinden davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin yapılan 12 duruşmanın yalnız bir tanesine katıldığı, bu nedenle davada ilerleme sağlanamadığı, davanın işlemden kaldırılmasına ve taraflarca 3 ay içinde yenilenmediğinden açılmamamış sayılmasına karar verilmesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi hükmüne göre isabetsizlik bulunmadığı, davalı Hazine vekilince tapu maliklerinden ... mirasçıları davaya dahil edilmeden karar verildiğinden bahisle istinaf itirazında bulunmuş ise de adı geçenin mirasçılarının davaya dahil edilebilmeleri için davacı tarafça yöntemine uygun biçimde dava yöneltilmesi gerekmekte olduğu, davacı tarafça dava takip edilmediğinden taraf koşulunun sağlanamadığı, bu nedenle Hazine vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazlarının da yerinde görülmediği, açıklanan nedenlerle istinaf sebeplerine göre hükümde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare ve davalı Hazine vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı Hazine vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 150 nci, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı Hazine vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare ve davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.