Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2291 E. 2023/10182 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmaz üzerindeki fıstık ağaçlarının baraj göl sahası altında kalması nedeniyle muhdesat bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, daha önceki bozma kararlarına uygun şekilde muhdesat bedelini hesaplayıp hüküm kurması ve dosyada kararın bozulmasını gerektirecek bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/107 Esas, 2021/173 Karar

KARAR : Kısmen kabul, kısmen ret

Taraflar arasında görülen zemini Hazineye ait olan ve kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ve davalı EPDK vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; zemini Hazineye ait Siirt ili, Pervari ilçesi, ... köyü, 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın baraj göl sahası içinde kaldığını, taşınmaz üzerinde bulunan ve davacıya ait fıstık ağaçlarının su altında kaldığını belirterek taşınmaz üzerinde ki muhdesat bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olduğunu, idareye husumet yöneltilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 05.06.2014 tarihli ve 2011/253 Esas, 2014/353 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 05.06.2014 tarihli ve 2011/253 Esas, 2014/353 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kapama fıstık bahçesi niteliğine göre net fıstık geliri esas alınarak değer biçilip, zemine ekilebilecek münavebe ürünlerinin net gelirine göre tespit edilen değer düşülerek muhdesat bedelinin tespit edilmesinin yöntem itibarıyla doğru olduğu; ancak kapama fıstık bahçesi niteliğindeki taşınmazın değeri tespit edilirken bilirkişilerce dekara verimin ortalamasının esas alınması gerektiği, Dairemizin aynı gün denetiminden geçen Pervari Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/442 ve 2012/452 Esas sayılı dosyalarında Sarıdam köyünde bulunan kapama fıstık bahçesi niteliğindeki taşınmazlarda 2012 yılı itibarıyla yapılan değerlendirmede 30 yaş üstü fıstığın dekara veriminin 150-160 kg alındığı gözetilerek bedel tespit edilirken bu miktarlar yerine aynı özelliklere sahip fıstık ağaçları için ortalamadan ayrılarak 220,00 kg verim miktarı esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi doğru bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2014/819 Esas, 2016/247 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2014/819 Esas, 2016/247 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş ise de yapılan incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bozma öncesi taşınmazın tarım arazisi olarak belirlenen zeminin yüzölçümü 20.942,70 m² olarak hesaplandığı bu hususun idare lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden bozma sonrası zeminin yüzölçümünün değiştirilmesi suretiyle yazılı şekilde fazlaya karar verilmesi, davanın niteliği gereği nispi harç alınması gerekirken, maktu harca hükmedilmesi doğru bulunmadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı EPDK vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; muhdesat bedelinin hatalı hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının %4 olması gerektiğini, bedelin düşük olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığını, bedelin fahiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak zemini Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin davalı idareden tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacılar ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, aşağıda yazılı kalan harcın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan alınmasına,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.