"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/214 Esas, 2022/2237 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/6 Esas, 2021/917 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 23516 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmaya dayalı taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin eylem ve işlemlerine karşı açılacak davalarda, 6487 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uyarınca idari yargı görevli olduğundan davanın öncelikle görev yönünden reddi gerektiğini, dava konusu yerin Altındağ ilçesi sınırları içerisinde olduğundan davanın Altındağ Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, davacılar vekilinin amme alacaklarına uygulanacak en yüksek faiz talebinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu 23516 ada 1 parselin de içinde bulunduğu MİA KDGPA 1. etap 2. kısımda Belediye Meclisince onanan, İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığınca yapılan ve bir kısmı onanmış olan plan çalışmalarının bekletici mesele yapılması ile tapu kayıtların tespit edilen haciz şerhlerinin dikkate alınmasını, davanın öncelikle husumet, dava şartı yokluğu, yargı yolu olmak üzere sair usul ve esas yönlerinden reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza fiilen bir müdahalenin bulunmadığını, idari yargının görevli olduğunu, uzlaşmanın dava şartı olduğunu, 81200/B nolu parselasyon planı ile şahıs hisselerinin faydalı alanlara hisselendirildiğini ancak iptal davaları nedeniyle tescil işlemlerinin tamamlanamadığını, bölgeden geçen bedellerin dikkate alınmadığını ileri sürerek karar verilmesini talep etmiştir. .
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar planında Altındağ MİA Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı içinde 1. Etap II.Kısımda parselasyon planı ile oluşmuş yol parseli olduğu, parselasyon planının Ankara 9. dare Mahkemesince iptal edildiği ancak geriye dönüşüm işlemlerinin yapılmadığı, taşınmazın 22 metre genişliğindeki Sebze bahçeleri Caddesi ve Sedef Caddesi altında yolda kaldığı ve fiilen el atma olgusunun gerçekleştiği, anlaşılmış olup arsa vasfında olan taşınmaza emsal karşılaştırması yapılıp vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle değerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline dair kararda, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2015/10404 Esas sayılı ilamı ile denetiminden geçerek kesinleşen ve güçlü delil niteliğinde olan taşınmaza yakın bölgede bulunan 23516 ada 1 parsele ilişkin bedel ve Evliya Çelebi Mahallesi 23505 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden Ocak 2019 değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen 3.850 TL/m² birim bedelin Dairemizin 2020/1203 Esas sayılı ilamı ile uygun bulunduğu ve yine aynı taşınmazın paydaşı tarafından açılan davada Mart 2019 değerlendirme tarihi itibariyle tespit edilen 3.900 TL/m² birim bedelin Dairemizin 2020/1464 Esas sayılı ilamı ile uygun bulunduğu da dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. rsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.