Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2399 E. 2023/5204 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin davacı tarafından tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyetinin davacı murisine ait olduğu dönemde kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, kamulaştırma bedelinin bankaya yatırıldığı, tebligatın yapıldığı ve hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 26952 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece usulüne uygun kamulaştırma yapılmadan ortaokul yapılmak suretiyle el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazda hissesi bulunan şahıslardan adresi tespit edilebilenlere kamulaştırma tebligatı gönderildiğini, arsa sahiplerinden ...'nin ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/603 sayılı, ... varislerinin ... 15. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2020/429 sayılı dosya ile kamulaştırmasız el atma davası açtığını okul alanı olarak ayrılan gayrimenkullerin mülkiyeti sonrasında Maliye Hazinesine ait olacağını, bu sebeple, mülkiyet Maliye Hazinesi olarak tescil edileceğinden, dava konusu taşınmaza ilgili husumetin Maliye Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, diğer yandan işlemi yapan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Çankaya Belediye Başkanlığının da davaya dahil edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bedelin çok düşük tespit edildiğini, geçmişe dönük zararlarının karşılanmadığını ileri sürmüştür.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemleri yapıldığını, bedelin bloke edildiğini, Noter tebligatının çıkartıldığı ve usulüne uygun tebliğ edildiğini, kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, bu yönüyle davanın reddi gerektiğini, raporun yetersiz bedelin yüksek olduğunu, vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın ... Valiliği Daimi Encümeninin 1956 yılında onaylanan 81063 nolu parselasyon planında okul alanı olarak ayrıldığı, imar planı kapsamında ... Valiliğinin 26.12.1990 tarihli ve 1956 sayılı kamulaştırma kararı uyarınca kıymet takdiri yapılarak kamulaştırma bedelinin ... Bankası ... şubesine bloke edildiği, ... 4. Noterliğinin 21.03.1991 tarihli ve 12390 yevmiye nolu muris ... adına çıkartılan kamulaştırma tebligatının 29.03.1991 de malik ... imzasına bizzat tebliğ edildiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 25 inci maddesi uyarınca, bu Kanun'dan doğan hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahipleri için 13 üncü maddesi uyarınca tebligatla başlar hükmü gereği davacı murisinin kamulaştırma tebligatının yapıldığı tarihde sağ olduğu, kamulaştırma evrakının murisi bizzat tebliğ edildiği, 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmadığı gibi kamulaştırma bedelinin artırılması istemiyle açılmış bir davanın da bulunmadığı dikkate alındığında, muris tapu maliki ... ve davacı yönünden kamulaştırma işlemlerinin kesinleştiği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı murisi ...'ya yapılan tebligat bulunmadığından hak düşürücü sürenin başladığından bahsedilemeyeceğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kanun'nun,14 üncü ve 25 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; ... Valiliği, Daimi Encümeninin 1956 yılında onaylanan 81063 nolu parselasyon planında okul alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmazın ... Valiliğinin 26.12.1990 tarihli ve 1956 sayılı kamulaştırma kararı uyarınca kıymet takdiri yapılarak kamulaştırma bedelinin ... Bankası ... şubesine bloke edildiği, ... 4. Noterliğinin 21.03.1991 tarihli ve 12390 yevmiye nolu muris ... adına çıkartılan kamulaştırma tebligatının 29.03.1991 de malik ... imzasına bizzat tebliğ edildiğine ilişkin noter onaylı şerh düşüldüğü ve kamulaştırma evrakı o tarihte sağ olan davacı murisine usulüne uygun olarak tebliği edildiği anlaşıldığından 30 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmadığından bahisle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesindeki nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.