Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2617 E. 2023/10500 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kamulaştırmasız el atılarak yıkılan taşınmazdaki yapı ve muhdesatın bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazdaki yapının bedelinin, daha önce açılan ve kesinleşen başka bir davada hüküm altına alındığı ve makine-teçhizat bedelinin ise o davada ileri sürülmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3970 Esas, 2023/50 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/470 Esas, 2022/366 Karar

Taraflar arasındaki, kamulaştırmasız el atılarak yıkılan yapı bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalılardan TOKİ Başkanlığı aleyhine açılan davanın usulden reddine, davalı ... hakkında açılan davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.11.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı vekili Avukat ... gelmiş, davalı idareler vekilleri duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, ... ilçesi, Durak Mahallesi 315 ada 653 parsel sayılı, davalı idarelerce kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan ve yine davalı idarelerce haklı sebep bulunmadan yıktırılan yapı ve muhdesatının bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı TOKİ Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğundan reddi gerektiğini, protokol gereğince mezkur proje kapsamında projenin sadece imalatlarının müvekkili idare tarafından gerçekleştirileceğini, yıkım işlerine ilişkin müvekkili idarece herhangi bir ihale yapılmadığını, davacı vekilinin talebinin fahiş olduğunu, haksız fiilerde zaman aşımı 2 yıl olduğundan ve aradan 4 yıldan fazla bir süre geçtiğinden zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine, aksi hâlde müvekkili idare tarafından taşınmaza fiilen el atılmamış olduğundan haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın müvekkil idare açısından esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; yıkım işlemi ile ilgili yargı mercinin adli mahkemeler olmayıp idare mahkemeleri olduğunu, görev yönünden mahkemece ret kararı verilmemesi durumunda zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılardan TOKİ Başkanlığı aleyhine açılan davanın davacının bu davalı yönünden dava açmakta hukukî yararı bulunmadığı anlaşılmakla usulden reddine, davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hukukî yarar yokluğu ve pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu, mahkemece bildirmiş oldukları deliller toplanmadan, dosya içerisinde bulunan deliller gereği gibi incelenmemiş, tanık dinletme taleplerinin herhangi bir ret kararı dâhi verilmeden, gerekçesiz ve keyfi olarak yerine getirilmeyerek eksik araştırma ve yetersiz inceleme ile karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının eldeki davada, taşınmazın üzerindeki muhdesatın (yapının) bedelinin ödenmediği belirtilerek bedelinin tahsilini talep etmiş ise de davacının yapı bedeline ilişkin talebinin, Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.09.2019 tarih ve 2018/662 Esas, 2019/596 Karar sayılı kararı ile hüküm altına alınıp, Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle ilamın 16.04.2021 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, davacının davalı TOKİ Başkanlığı hakkındaki davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine; kamulaştırma yetkisinin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'da bulunduğu gözetilerek, davalı ... hakkındaki davasının ise, husumet nedeniyle reddine yönelik verilen kararda usul ve kanuna aykırılık görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda bulunan yapı bedeline hükmedilmiş ise de taşınmazda bulunan yapının içerisinde bulunan makine ve techizat bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Eldeki davada dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yıkılan yapı bedelinin tahsili talep edilmiş ise de dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkin olarak Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.09.2019 tarihli ve 2018/662 Esas, 2019/596 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının bedeline hükmedildiği ve bu kararın Dairemizin 09.03.2021 tarihli ve 2020/1695 Esas, 2021/2966 Karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onanmak suretiyle 16.04.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından davalı TOKİ Başkanlığı hakkındaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, kamulaştırma yetkisinin TOKİ Başkanlığında bulunduğu gözetilerek, davalı ... hakkındaki davasının ise husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Yargılama sırasında davacı vekili tarafından taşınmazda bulunan yapının içerisinde bulunan makine ve techizat bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği belirtilmiş ise de dava konusu taşınmazın ve üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırılmasına ilişkin Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.09.2019 tarihli ve 2018/662 Esas, 2019/596 Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili dosyasında bu husus ileri sürülmeyip karar kesinleştiğinden davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.