"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/921 Esas, 2021/301 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/489 Esas, 2018/561 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalılar vekili ve davalı ... vasisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 564 ada 15 parsel sayılı taşınmazın Süleymaniye Yenileme Alanı ilan edilen bölgede yer aldığını, kamulaştırma bedelinin tespiti bu bedelin taksitlendirme yolu ile ödenmesine ve davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkil idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeli olarak binanın tarihi ... vasfı ve restore edilecek olması da dikkate alınarak mahallinde keşif yapılıp, denetime elverişli bilirkişi marifetiyle piyasa rayiç bedeli üzerinden tespit edilmesini, davacı belediyenin taksit talebinin reddi ile bedelin nakden depo edilmesini talep etmştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin toplam 848.473,00 TL tespiti ile 231.800,00 TL’nin peşin, geriye kalan bedelin altışar aylık iki eşit taksitle ödenmesine, davacı idarece yatırılan faizli peşinat toplamı 266.550,87 TL'nin davalılara payları oranında kararın kesinleşmesi beklenmeksizin ödenmesine, taksitlere peşin ödeme gününden itibaren devlet borçları için öngörülen en yüksek faiz haddinin uygulanmasına ve dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili ve davalı ... vasisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde; ilk bilirkişi raporunda toplam kamulaştırma bedeli daha yüksek belirlendiği halde, mahkemece düşük bedel belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, dava konusu taşınmazın denize yakınlığının dikkate alınmadığını, geçerli bir sebep olmadığı halde ödemenin taksitlendirilmesinin hatalı olduğunu, bina bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vasisi istinaf dilekçesinde; tespit edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine, resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek yapıya bedel tespit edilmesinde 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık bulunmadığı, taşınmazın bilirkişi raporlarında belirlenen niteliğine göre mahkemece belirlenen kamulaştırma bedelinin ... ve hakkaniyete uygun olduğu, peşin ödenen bedel ve taksit sayısı hesaplamasında kanuna aykırılık bulunmadığı, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, bir kısım davalılar vekilinin ve davalı ... vasisinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğu gibi; üzerindeki yapıya aynı Kanun’un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. Buna karşın, dava konusu taşınmazın değerini tespit eden bilirkişi kurulu raporları alındıktan sonra, İlk Derece Mahkemesince raporda tespit edilen bedellerin resen aritmetik ortalaması alınmak suretiyle bedel tespit edilmiştir.
5. 2942 sayılı Kanun’un 4650 sayılı Kanun'la değişik 10 uncu maddesinin 8 ... fıkrasında ... tarafların ve bilirkişilerin raporları ile beyanlarından yararlanarak ... ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit etmesi konusunda takdir yetkisi tanınmış olup, hakimin bu fıkra hükmüne dayanarak kamulaştırma bedeli belirleyebileceği kabul edilmekle birlikte; bilirkişi kurulu raporunda saptanan değerden ayrılma nedenlerini kararında açıkça göstermesi ve gerekçesinin de makul ve kabul edilebilir nitelikte olması gerekirken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe göstermeden dava konusu taşınmaza resen, bilirkişi kurulu raporlarında tespit edilen bedellerin ortalaması alınmak suretiyle değer biçilmesi nedeniyle rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
6. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak ve karşılaştırma yapılmak suretiyle değerinin belirlenebilmesi için oluşturulacak yeni bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
7. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.