Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2843 E. 2023/11880 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespitine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde kullanılan emsal değer tespitinin hatalı olduğu, imar durumu, emsallerin konumu ve emlak vergisi değerleri gibi hususların yeterince değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/131 Esas, 2022/387 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.11.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ve yetki belgesine istinaden Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Bornova ilçesi, ... Mahallesi 88 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın değerli konumda olduğunu, serbest piyasa rayicine göre değerinin belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.09.2014 tarihli ve 2013/438 Esas, 2014/291 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 12.09.2014 tarihli ve 2013/438 Esas, 2014/291 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; yakın bölgeden, değerlendirme tarihine yakın emsal incelenmesi gerektiğinden; anlaşmazlık tutanağı ile tespit edilen yapı ve ağaç bedellerine gerekçesi açıklanmadan hükmedilmemesinin hatalı olduğundan bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın şehrin gelişmesini tamamlamamış kısmında olduğunu, eksik-üstün yön kıyaslama tablosunun objektif olmadığını, dava konusu taşınmazın rapordaki tespite göre çok daha değersiz olduğunu, %40 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, hükmedilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dört buçuk yıl devam eden yargılamada yeni sonuca varıldığını ve adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, müvekkillerinin 2013 yılından beri kamulaştırma bedellerini alamadığını ve kamulaştırma bedellerinin yasal faiz ile eridiğini, bozma ilamına rağmen bilirkişi kurulunun emsali değiştirmediğini, konum itibarıyla dava konusu taşınmazdan daha değersiz emsal incelendiği hâlde, raporda dava konusu taşınmazın değersiz kabul edildiğini, dava konusu taşınmaz uzun yıllardır imar planında otoyol kamulaştırma sahasında göründüğünden emlak vergi değerinin düşük tutulduğunu, zemin üstü yapı ve ağaç değerlerinin de az olduğunu, kamulaştırma bedeline yasal faiz yerine kur korumalı mevduat hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğrudur.

3. Buna karşın; dava konusu taşınmaza bitişik konumda yer alan kadastral parsel nitelikli 93 parsel sayılı taşınmaza ilişkin aynı kamulaştırma işlemi sebebiyle açılan kamulaştırma bedelinin tespiti davasında 20.02.2013 değerlendirme tarihi itibarıyla 1082,00 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemizin 2019/11062 Esas sayılı kararıyla denetiminden geçtiği, eldeki dava tarihinin Kasım 2013 olduğu, aradan geçen zamanda dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede sosyo ekonomik durumda çok hızlı bir gelişme olduğuna dair dosyada herhangi bir veri bulunmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın emlak vergi değeri 37,03 TL/m²; emsal kabul edilen taşınmazın emlak vergi değerinin 209,84 TL/m² kabul edilerek kıyas yapılmış ise de bitişik 93 parselin emlak vergi değerinin o parsele ilişkin dava dosyasında 160,47 TL/m² olarak bildirildiği; eldeki dosyada hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal taşınmazın emlak vergi değerinin ilgili belediyece 98,74 TL/m² bildirildiği gözetildiğinde dava konusu taşınmazın imar planında otoyol kamulaştırma sahasında olmasından kaynaklı kısıtlılığı gözetilmeksizin ilgili Belediyenin Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından dava konusu taşınmazın bulunduğu sokak/caddeye resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerinin ne olduğu sorulmadan acele kamulaştırma dosyasında var olduğu belirtilen belgeye atıfla dava konusu taşınmazın emlak vergi değerinin 37,03 TL/m²; emsal taşınmazın emlak vergi değerine ilişkin çelişki giderilmeden emsalin emlak vergi değerinin 209,84 TL/m² kabulü ile kıyas yapan bilirkişi kurulu raporu ve ek raporları inandırıcı görülmemiştir.

4. Bu durumda; dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların kamuya tahsisli olmalarından kaynaklı kısıtlılığı gözetilmeksizin ilgili Belediyenin Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından bulundukları sokak/caddeye resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın BOZULMASINA,

Taraflar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacı idareye, 17.100,00 TL vekâlet ücretinin de davacı idareden alınarak davalıya verilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.