Logo

5. Hukuk Dairesi2023/2850 E. 2023/8995 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için irtifak bedeli davasında, mahkeme ve icra harçlarının kim tarafından ödeneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek madde 4 hükmü, dava konusu el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra gerçekleştirilmiş olması ve bu davaların dayanağının Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararları olması gözetilerek, harcın nispi olarak davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2659 Esas, 2022/2453 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/727 Esas, 2021/635 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Van ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 721 ada 61 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız el atılması nedeniyle, irtifak hakkı bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının uzlaşma dava şartını yerine getirmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, taşınmazdan müvekkili Kuruma ait 154 kV’luk Arısu GES- Van TM Enerji İletim Hattı geçtiğini, kamulaştırma işlemleri devam etmekte olup henüz sonuçlanmadığını, hat ile ilgili kamu kurumlarının görüşleri alınması devam etmekte olup, tarım dışı amaca tahsis yazısı beklendiğini, tarım dışı amaca tahsis yazısına müteakip Kamulaştırma Başlama Olur'u alınması ile kamulaştırma işlemlerine başlanabileceği, söz konusu hattın fiili el atma tarihi 15.05.2020 tarihi olduğunu, dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattının Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğine Uygun olarak tesis edildiğini, hattın taşınmazın bir bütün olarak kullanılmasına engel olmayacak ve değerini düşürmeyecek konumda ve yükseklikte olduğunu, zamanaşımı, husumet ve derdestlik itirazında bulunduğu, açılan davada öncelikle bedel tespiti ve tescilinin yapılması gerektiğini bu nedenle açılan davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen irtifak bedelinin davalı idareden tahsiline ve bu hakkın davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın vasfının tarla olup, taşınmazın değerinin tespitinin emsal araştırmasına göre değil net gelir yöntemine göre yapılması gerektiğini, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan çok daha değerli olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu taşınmaz uygulama görmediği için düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince irtifak alanının hatalı olarak hesaplandığını, bilirkişi raporunda değer düşüklüğü oranının enerji nakil hattının dava konusu taşınmaz üzerinden geçiş şekli, taşınmazın geometrik yapısı gibi hususlar göz önüne alındığında %12 olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre irtifak bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranının belirlenmesinin yerinde olduğu, ancak 7421 sayılı Kanun'un 5/son maddesine göre davalı idare tarafından ödenmesi gereken harcın maktu olarak belirlenmesi yönünden kararı düzeltilerek yeniden karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 Sayılı Kanun) 4 üncü, ve 11 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu Van ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 721 ada 61 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’na eklenen Ek madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Eldeki davada taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış olup bu tarihten sonraki el atmalara ilişkin 2942 sayılı Kanun’da bir düzenleme bulunmadığı, bu davaların yasal kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından aldığı nazara alındığında, fiilen el atılan taşınmaz bedeli yönünden nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (harca ilişkin (1 ), (2) ve (4) numaralı bentlerinin çıkarılarak yenine "1. Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 50.651,80 TL harçtan peşin harç ve ıslah harcının mahsubu ile bakiye 37.934,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 12.663,00 TL ıslah harcı, 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 419,90 TL keşif harcı ile yatırılan gider avansından bilirkişi ücretleri, tebligat ve posta masrafları ile keşif masrafları için yapılan 1.366,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.